17. Hukuk Dairesi 2014/23321 E. , 2017/6118 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 30.05.2017 Salı günü davalı vekili Av. ... geldi. Davacı vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, murisin yolcu olarak bulunduğu, davalının sürücüsü olduğu aracın alkollü şekilde tam kusurlu kullanılması sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında murisin vefat ettiğini, murisin müvekkillerinin eşi ve babaları olduğunu, murisin kapıcı olup müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını, küçük ...’ın kan hastası olduğunu, küçük ...’te büyüme hormonu eksikliği olduğunu, müvekkillerinin elem çektiğini beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş ... için 2.000 TL maddi, 20.000 TL manevi, çocuklar ... ve ... için ayrı ayrı 5.000"er TL maddi, 10.000"er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat taleplerini davacı eş ... için 50.399,60 TL, ... için 7.994,67 TL, ... için 7.558,74 TL’ye yükseltmiş, 13.6.2014 tarihli celsede maddi tazminata ilişkin taleplerini ... şirketine karşı açılan başka hukuk davasında aldıklarından, maddi tazminata ilişkin taleplerden vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ve ailesinin davacıların maddi ve manevi zararlarını karşılamak amacıyla ..."ın banka hesabına 04.08.2009 tarihinde 10.000 TL, 24.04.2009 tarihinde 10.000 TL olmak üzere toplam 20.000 TL yatırdığını, bunun sonucunda 22.04.2008 tarihinde davacı ... tarafından imzalı tüm maddi ve manevi zararların karşılandığına, maddi ve manevi tazminat davası açmayacağına dair ibraname düzenlendiğini, bu nedenle ceza davasında da davacı ..."in davaya katılma talebinin reddine karar verildiğini, ibranamede maddi-manevi alacaklarını tahsil ettiğini beyan ettiğinden işbu davanın kötü niyetli açıldığını, 01.05.2008 tarihli tutanaktan da anlaşılacağı üzere müteveffanın çalıştığı apartmanın sakinlerinden tahsil ettiği apartman yönetimine teslim edilmeyen 1.435,00 TL’nin de müvekkilinin babası tarafından apartman yönetimine teslim edildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, maddi tazminat davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına; manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı ... için 15.000,00 TL, ... ... için 7,500,00 TL ve ... ... için 7,500,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 19.04.2008 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle manevi tazminat talebi ile ilgili olarak hüküm kurulurken olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay nedeniyle duyulan acı ve elemin derecesi ve B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınmış bulunduğuna göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair ve davacılar ... ... ile ... ... hakkında kurulan hükümlerle ilgili tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminatın zararlandırıcı bir olay nedeniyle ancak bir defa istenebileceği, bu tazminat türünün bir gereğidir. Diğer bir anlatımla hukuk sisteminde manevi tazminatın bölünmezliği kabul edilmiş bulunmaktadır.
Somut olayda davacı ... ...cı 22.4.2008 tarihli ibranameye göre eşinin ölümüyle sonuçlanan kaza nedeniyle maddi ve manevi alacaklarını tahsil ettiğinden sürücü ... hakkında maddi-manevi tazminat davası açmayacağını ve kendisini ibra ettiğini beyan etmiş, davaya konu trafik kazasıyla ilgili ceza davasında 9.10.2008 tarihli celsede ibranamedeki imzanın kendisine ait olduğunu, sanığın anne ve babasının kendisini manevi baskı altına alıp 20.000 TL karşılığında şikayetçi olmamasını söylediklerini, hesabına 20.000 TL yatırdıklarını, hesabına yatan parayı kullanmadığını, olayın şokuyla manevi baskıyla imzaladığını beyan etmiştir. Davacı ... ...cı 17.4.2009 tarihinde sürücü ...’e karşı aynı kaza nedeniyle kendisine asaleten, çocuklarına velayeten işbu maddi ve manevi tazminat davasını açmış, davalı taraf cevap dilekçesinde davacı ... ve ailesinin maddi ve manevi zararlarını karşılamak amacıyla davacı ...’e iki taksit halinde 10.000’er TL’den toplam 20.000 TL ödendiğini ileri sürerek, 24.4.2008 tarihli ibra ödemesi adı altında 10.000 TL bedelli ve 4.8.2008 tarihli ibraname bedeli son taksit adı altında 10.000 TL bedelli olmak üzere toplam 20.000 TL bedelinde iki adet banka havale makbuzunu dosyaya sunmuştur. Mahkemece 2 yıl içinde ibranamenin iptali istenebileceğinden, ibraname herhangi bir tazminat miktarını da içermediğinden, ibra geçerli şartları taşımadığından, ibranın varlığının kabul edilmediği gerekçeleriyle davacı ... lehine 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. ... ki manevi tazminat bakımından ibranamede miktarın açıkça belirtilmesi geçerlilik şartı olmadığı gibi, davacı ...’in maddi ve manevi zararı için ibraname nedeniyle 20.000 TL’nin ödendiği hususu iki tarafın da kabulünde olup banka havale makbuzlarıyla da sabittir. Manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince manevi zarar karşılığı olarak istenebilecek manevi tazminat bölünerek istenemeyeceğinden ve uğranılan manevi zararın ibranamede karşılandığı belirtildiğinden, artık aynı olay nedeniyle yeniden manevi tazminat istenemez. Bu nedenle mahkemece, manevi tazminat davadan önce tahsil edildiğinden, manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince davacı ... bakımından manevi tazminat talebinin reddi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp davacı ... hakkındaki manevi tazminata ilişkin hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair ve davacılar ... ... ile ... ... hakkında kurulan hükümlerle ilgili tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile davacı ... hakkındaki manevi tazminata ilişkin hükmün BOZULMASINA, 1.480,00 TL vekalet ücretinin davacı ... Bekir"den alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 511,35 TL kalan harcın temyiz eden davalıdan alınmasına 30.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.