19. Hukuk Dairesi 2014/4515 E. , 2014/10018 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de yasal süreden sonra verilen ek temyiz dilekçesi ile talep edildiğinden duruşma talebinin reddedilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, tarafların çeşitli makinelerin satımına ilişkin olarak, 08.04.2011 tarihli 430.000 USD bedelli ve 05.05.2011 tarihli 90.000 USD bedelli iki ayrı sözleşme imzaladıklarını, müvekkilinin sözleşme bedellerinin % 30 " unu nakit avans olarak ödeyeceğini, davalının da avansı takip eden 90 iş günü içinde sözleşmede belirtilen makineleri teslim etmeyi taahhüt ettiğini, müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen davalının taahhüdünü zamanında yerine getirmediğini, makineleri ilk sözleşme ile 115 iş günü, ikinci sözleşme içinse 95 iş günü sonrasında teslime hazır olduğunu bildirdiğini, sözleşmelerin feshedildiğini, sözleşme gereği aylık 10.000 TL tazminat ile birlikte ödenen meblağın faiziyle ödenmesi için gönderilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, alacağın tahsili için girişilen icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, bununla birlikte davalı şirket tarafından toplam 88.000 USD müvekkili şirkete ödendiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, sözleşmelerde, davacının herbir sözleşme için % 30 nakit avans ödediğinde işe müvekkili şirketin başlayacağını, teslim zamanında davacının herbir sözleşme için toplam bedelin % 60 " ını yani teslim zamanı % 90 ödenmiş olacağı, makinelerin devreye alınmasından sonra kalan % 10 "luk ödeme yapılıp işin sona ereceğinin kararlaştırıldığını, davacının her iki sözleşme bedelinin toplamının % 50 " sine karşılık gelen 265.000 Dolar ödeme yaptığını, bunun sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, davacının eksik ödeme nedeniyle temerrüde düştüğünü, müvekkilinin sözleşmelerde kararlaştırılan süreden önce tüm makine ve sistemlerini teslime hazır ettiğini, müvekkili şirketin toplamda % 90 " na tekabül eden miktarın ödenmesi durumunda tüm makine ve ekipmanları teslim edeceklerini davacıya şifahen bildirdiğini, ancak davacı tarafın ödeme yapamayacağını belirttiğini, daha sonra davacının talebi üzerine müvekkili şirketin 14.12.2011 tarihli fesih protokolü hazırladığını ancak davacının protokolü imzalamaktan imtina ettiğini, müvekkilinin davacıya ihtarname çekerek hem ödeme yapmaktan, hem de makineleri teslim almaktan imtina ettiklerini, yedi gün içinde ödeme yapmalarını ve makineleri teslim almalarını aksi takdirde ödenen nakit avansın müspet zarara mahsup edileceğinin bildirildiğini, bunun üzerine davacının dönme hakkını kullandıklarını bildirir ihtarname gönderdiğini ve bilahare müvekkili firma hakkında icra takibi yaptığını, müvekkili şirketin haklı nedenle takibe itiraz ettiğini savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davalının makineleri sözleşmede kararlaştırılan şekilde ifaya hazır olduğunu ispatlayamadığı için davacının, alacaklı temerrüdüne düştüğü iddiasının yerinde görülmediği, kaldı ki sözleşme çerçevesinde davalının makinelerinin teslimi için kararlaştırılan süreleri geçirdiği, davalı borçlunun ifa için kendisine düşen her şeyi yaptığı ifanın gerçekleşmesinin sadece alacaklının davranışına kalmış olması gerektiğine ilişkin herhangi bir olguyu ispatladığına rastlanılmadığı, taraflarca satıcının teslim borcunun vadesinin avanstan itibaren 90 iş günü olarak belirlenmiş olup, ilanın yapılacağı son gün sözleşmenin kurulduğu anda belli olduğundan, avansın verildiği tarihten itibaren geçecek 90 iş günü sonunda borçlunun ihtarsız olarak temerrüde düşeceği, davacı alacaklının davalı borçlunun temerrüde düşmesi sonunda TBK. md. 124/1 maddesi uyarınca sözleşmeden dönme hakkını kullandığı, davacı alacaklının haklı olduğu, bu durumda yapılan kısmi ödeme gözönüne alınmak suretiyle davalının davacıdan aldığı miktarı ödemesi gerektiği inkar tazminatının koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.