14. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/1314 Karar No: 2010/1845 Karar Tarihi: 22.02.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/1314 Esas 2010/1845 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2010/1314 E. , 2010/1845 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.02.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, 03.12.1985 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Vaat borçlusu mirasçılarından ... ... davanın reddini savunmuş, diğer mirasçılar savunmada bulunmamışlardır. Mahkemece dava kabul edilmiştir. Hükmü vaat borçlusu ... ... temyiz etmiştir. Satış vaadine konu 492 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt örneğinde taşınmazın tapu kaydına “3083 sayılı Kanun gereğince devir-temlik, ipotek edilemez ve satış vaadine konu olamaz” belirtmesinin yapıldığı anlaşılmaktadır. 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun 4626 sayılı Kanunun 2.maddesi ile değişik 13. maddesi hükmü şöyledir; “Uygulama alanlarında Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazetede yayımı tarihinden itibaren, kamulaştırma, toplulaştırma, arazi değiştirilmesi ve dağıtım işlemlerinin tamamlanması veya tapuya tescil sonuçlandırılıncaya kadar, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine ait arazinin mülkiyet ve zilyetliği devir ve temlik edilemez. Bu araziler ipotek edilemez ve satış vaadine konu olamaz. Ancak, bu kısıtlama süresi beş yılı aşamaz. Sulama şebekesi tamamlanıp sulamaya geçinceye kadar da aynı işlemler yapılmaz. Bu kısıtlamada ise süre beş yılı aşamaz. Ancak, sulama alanlarında toplulaştırma çalışmaları kısıtlama süresi içerisinde sonuçlandırılamadığı takdirde, Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün teklifi ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığının onayı ile toplulaştırma çalışmalarının sonuçlandırılması amacıyla kısıtlama süresi en fazla beş yıla kadar daha uzatılabilir. Kısıtlama süresi içerisinde arazisini ve varsa üzerindeki tesisleri satmak isteyen gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerin müracaatları halinde, uygulayıcı kuruluş bu kişilere ait tarım toprağını ve varsa üzerindeki tesisleri, altmış gün içinde bu Kanun hükümlerine göre kamulaştırır veya yönetmelikle tespit edilecek esaslar dahilinde bunların başkalarına satışına izin verir. Yukarıda belirtilen süre içinde, bu gibi arazi sadece T.C. ... Bankası, Türkiye ... Kurumu ve Tarım Kredi Kooperatiflerine ipotek edilebilir. Bu kısıtlama süresi içerisinde ipoteğin paraya çevrilmesi gerektiğinde bedel, bu Kanun hükümlerine göre uygulayıcı kuruluş tarafından alacaklıya ödenerek arazinin Hazine mülkiyetine geçirilmesi sağlanır. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde mahkemeler veya icra iflas daireleri tarafından bu arazi hakkında devir ve temliki gerektiren bir karar verilemez. Miras yoluyla intikaller, bu hükmün kapsamı dışındadır. Ayrıca mahkemeler satış suretiyle miras ortaklığının giderilmesine karar veremezler.” Görülüyor ki, 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun 13.maddesi uyarınca satış vaadine konu taşınmazın kamulaştırma, toplulaştırılma, arazi değiştirilmesi ve dağıtım işlemlerinin tamamlanması ve tapuya tescili sonlandırılıncaya kadar satış vaadine konu yapılması olanaksızdır. Yasanın kısıtlayıcı yukarıya alınan hükmü gereğince davanın reddi yerine istem yazılı şekilde karara bağlandığından hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 22.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.