8. Ceza Dairesi 2013/7790 E. , 2014/13047 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, resmi belgede sahtecilik ve hırsızlık
HÜKÜM : Hükümlülük
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık ... hakkında TCK.nun 58. maddesinin uygulanmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
I- Sanıklar hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık ...’un bir sebebe dayanmayan; sanık ...’in ise, suçun sübuta ermediğine, eksik inceleme ile karar verildiğine yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak:
TCK.nun 53/3. madde ve fıkrası uyarınca sanıkların yalnızca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar kısıtlama uygulanabilecek iken, kendi altsoyu dışındakiler üzerindeki yetkilerini de kapsayacak şekilde uygulama yapılması,
Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerden TCK.nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine “TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan ise 2. fıkra gereğince cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin oybirliğiyle (DÜZELTİLEREK ONANMASINA).
II- Sanıklar hakkında “banka veya kredi kartının kötüye kullanılması” ve “hırsızlık” suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince;
1- Sanıkların; şikayetçiye ait çanta ve kredi kartını çalmadıklarını, böyle bir kartı kullanarak yarar sağlamadıklarını savunmaları, şikayetçinin 02.01.2006 tarihli beyanında o gün eczaneye gelen ve tansiyon ölçtüren biri bayan iki kişiden ve onların hemen arkasından gelerek ilaç soran ancak ilacın pahalı olduğunu söyleyip almadan giden kişilerden şüphelendiğini, ancak bu şahısları görse de tanıyamayacağını beyan etmesi, dosyada suça konu kredi kartının varlığına ve kullanıldığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından; sanıklar tarafından kullanıldığı iddia olunan kredi kartına ilişkin kart bilgileri ile hesap özeti getirtilip, kredi kartının sanıklar tarafından kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmış ise ne zaman, nerede kullanıldığı, ne kadar menfaat temin edildiği, kartın kullanımına ilişkin bir kaydın bulunup bulunmadığı, kartla alış veriş yapılmış ise bu alış verişi kimin yaptığı, slip imzalanmış ise imzaların kimin eli ürünü olduğu usulünce araştırılıp kuşkuya neden olmayacak şekilde tespit edilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, eksik incelemeye dayanarak ve mahkumiyete esas alınan delillerin yeterliliği hususu karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde hükümler kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a- Sanıklar hakkında temel hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde, aynı gerekçelerle adli para cezasına esas birim gün sayısının alt sınırın üstünde belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,
b- 5237 sayılı TCK.nun 53/3. madde ve fıkrası uyarınca sanığın yalnızca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar kısıtlama uygulanabilecek iken, kendi altsoyu dışındakiler üzerindeki yetkilerini de kapsayacak şekilde uygulama yapılması,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMA- SINA), 28.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.