13. Ceza Dairesi 2014/29566 E. , 2016/4543 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 6 - 2013/357297
MAHKEMESİ : Karaburun Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/06/2013
NUMARASI : 2012/42 (E) ve 2013/72 (K)
SUÇ : İşyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme, hırsızlık, resmi belgede sahtecilik
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ... ve ... ..."ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün ” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nun 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. Fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanıklar hakkında hırsızlık, mağdurlar ... ... ve ... ..."a yönelik iftira sanık ... ... hakkında müşteki ... ..."a yönelik iftira ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hırsızlık suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde fazla ceza tayini,
2-Sanıkların Cumhuriyet Savcılığında verdikleri ilk ifadelerinde, hırsızlık suçunu yanlarında bir kişi daha olduğu halde mağdurlar ... ... ve ... ..."ın gerçekleştirdiğini, kendilerini görünce kaçtıklarını ileri sürerek her iki mağdura karşı iftirada bulunduklarının anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sanık ... ..."ın yakalandığında üzerinden çıkan ve iğfal kabiliyeti mevcut olan kimlik belgesi ile sürücü belgesindeki sahtecilik suçlarından hakkında tek hüküm kurularak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle tespit edilmesi gerekti düşünülmeden yazılı şekilde uygulamalar yapılması,
4-Eylemler arasında kesinti olmadığı gibi, kastın yenilenmediği de gözetilerek, sanık ... ..."ın, müdahil ... ..."a yönelik iftira suçunda, "sanığın eylemi emniyet, savcılık ve mahkemede ayrı ayrı gerçekleştirdiği" şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile TCK"nın 43/1. maddesi ile uygulama yapılarak sanık hakkında fazla ceza tayini,
5-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ... ve ... ... ile o yer ve üst Cumhuriyet Savcılarının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.