1. Ceza Dairesi 2012/1078 E. , 2012/3933 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 1/B - 2011/393686
MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ ve NO : 23/09/2011, 2010/91 (E) ve 2011/245 (K)
SUÇ : Kasten insan öldürmeye teşebbüs
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Metin"in, mağdur İsmail"i öldürmeye teşebbüs suçunun suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin eksik incelemeye, suç niteliğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
a) Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın mağdur İsmail"in batın bölgesine bıçakla toplam 4 kez vurduğu, midede, pankreasta, dalakta yaralanmaya neden olduğu, mağdura dalak alınması nedeniyle organlarından birinin işlevinin tamamen kaybına neden olan splenektomi ile gastrorafi distal pankreatektomi, frenorafi, sol tüp torakostomi yapıldığı ve mağdurun yaşamşal tehlike geçirdiği olayda; kasten insan öldürmeye teşebbüs suçu için öngörülen cezanın, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, dokuz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası olduğu (TCY"nın 35/2); anılan suçlar arasında hiyerarşik bir denge (önem sırası, daha ağır bir ceza ile cezalandırmayı gerektirme hali) bulunduğu; uygulamada birliğin sağlanması için bu dengenin korunması gerektiği, 35.maddenin uygulanmasında esas alınması gereken tek "ölçüt" ün "meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı" olduğu; 35. Madde uyarınca cezanın alt ve üst sınırlar arasında belirlenmesinde yargıca takdir hakkı tanınmış ise de, takdirde yanılgı bulunup bulunmadığını denetlemenin, uygulamada birliği sağlamakla görevli Yargıtay"a ait olduğu; "tehlike" sözcüğünün, büyük bir zarara ya da yok olmaya yol açabilecek bir durum ya da şey olarak, "zarar" sözcüğünün, bir şeyin, bir olayın yol açtığı kötü sonuç olarak, "hayati tehlike" kavramının, yaralama ile başlayan ve ölüme yol açabilen, tedavi ile düzelse bile kişiyi ölüme yaklaştırmış olan tablo olarak tarif edildiği; somut olaya bakıldığında; 35. Madde uyarınca meydana gelen zararın ağırlığına göre, cezanın üst sınırdan tayini gerektiği anlaşıldığı halde, on iki yıl hapis cezası verilerek eksik ceza tayini,
b) Sanık ile mağdur arasında alacak-borç ilişkisinden kaynaklanan anlaşmazlık bulunduğu, olay günü aralarında çıkan tartışmada mağdurun sanığa hakaret ettiği, ilk saldırının kimden kaynaklandığının tespit edilemediği olayda, 1/4 ila 3/4 oranları arasında cezadan indirim öngören TCK.nun 29 maddesinin uygulaması sırasında, makul bir indirim yapılması yerine 1/2 oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini;
c) Yargılama aşamasında kendisini vekaletnameli müdafii aracılığiyla temsil ettiren katılan lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), bozma nedenine ve tutuklulukta geçen süreye göre sanığın tahliye isteminin reddine, 15.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.