10. Hukuk Dairesi 2008/22146 E. , 2010/5016 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacının sigorta başlangıç tarihi 24.07.1978 olup, 23.05.2002 tarihi itibariyle 23 yıl 9 ay 29 gün sigortalılık süresi bulunduğundan, 506 sayılı Kanun’un geçici 81/B-a maddesi kapsamında 44 yaşını ikmal etmesi ve en az 5000 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunması şartı ile yaşlılık aylığından yararlanabilmektedir. Davacı 09.06.1963 doğumlu olup, tahsis talebinde bulunduğu 09.07.2007 tarihi itibariyle 44 yaşını ikmal etmiş ise de; toplam 4637 gün prim ödeme gün sayısı bulunmaktadır. Hizmet birleştirmesi talepli tahsis talebine davalı Kurum tarafından cevap verilmemesi üzerine davacı, işbu dava ile; 1479 sayılı Kanun kapsamındak...sigortalılığından 560 günün 2829 sayılı Kanun uyarınca birleştirilmesiyle 01.08.2007 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davacının 07.04.1982 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal eden bildirge ile “kamyonet işleticiliği”nden Vergi ve Şoförler Odası kaydına istinaden 03.02.1982 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu... sigortalılık tescili yapılmış ve kayıtları ile uyumlu olarak 08.04.1982 tarihinden sona erdirilmiştir. Dosya kapsamındaki “döküm föyleri”nden Kamyoncular Odası ve Esnaf Sicil kaydına istinaden 10.01.1990 tarihinde yeniden sigortalılığı başlatılarak bu defa 03.05.1993 tarihinde sona erdirildiği, ancak davacının ... tahsis talebinde bulunmasının ardından yapılan Kurum içi yazışmalar sonucunda 03.08.1991
tarihinden itibaren bir kısım ...çalışması ile ... sigortalılığının çakıştığının anlaşılması üzerine, ...sigortalılığının Vergi Kaydı bulunan sürelere hasredilerek, 03.02.1982 – 20.04.1982 ve 17.02.2006 – 09.07.2007 tarihleri arasında toplamda 1 yıl 6 ay 22 gün sigortalı kabul edildiği ve 8.979,06 TL. prim borcu bulunduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacının 03.02.1982 – 20.04.1982 ve 10.01.1990 – 03.08.1991 tarihleri arasında...sigortalısı olduğunun ve prim borcu bulunmadığının kabulü ile; davacının 01.08.2007 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
Öncelikle; 1479 sayılı Kanun’un 24’üncü maddesi uyarınca, oda ve sicil kaydı devam etse de kendi nam ve hesabına bağımsız faaliyetin olmazsa olmaz koşul olduğu nazara alınarak, davacının birleştirilebilecek 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılık süresinin tereddüde mahal bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda davacının çalıştırdığı iddia edilen kamyonet ile ilgili tescil belgeleri ve tüm bilgi ve belgeler kolluktan celbedilmeli, aynı yörede komşu veya benzer işleri yapan işverenler ve çalışmayı bilebilecek durumda olanlar tespit edilerek re’sen beyanlarına başvurulmalı, davacının kabule konu 10.01.1990 – 03.08.1991 tarihleri arasındaki sigortalılık durumu tespit edilmelidir. Yapılacak değerlendirmede, 1479 sayılı Kanunu’nun 22.2.2006 gün ve 5458 sayılı Kanunu 13’üncü maddesi ile değişik Ek 19 maddesindeki,... kayıt ve tescili yapıldığı halde 5 yıl ve daha fazla süreye ilişkin hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalıların, bildirime karşın prim borcunu ödememeleri durumunda, tescil tarihi itibariyle sigortalılığının durdurulacağını, prim borcuna ait sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyeceği, bu sürelere ilişkin prim tutarlarına Kurum alacakları arasında yer verilmeyeceği yönündeki hüküm (YHGK 28.06.2006 Tarih ve 2006/21-485-483 sayılı kararı) uyarınca davacının 10.01.1990 – 03.08.1991 tarihleri arasında sigortalı olmadığının ve prim ödemesinin de bulunmadığının tespiti halinde davalı Kurumun kabulünde olan 17.02.2006 – 09.07.2007 tarihleri arasındaki dönem yönünden anılan Ek 19’ûncu maddeden yararlanamayacağı dikkate alınmalıdır.
Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkındaki 2829 Sayılı Yasanın 7. Maddesi hükmü ile hizmet birleştirmesinde, “primi ödenmiş süreler” esas alınabileceğinden, sigortalılık süresine ilişkin tespitlere bağlı olarak davalı Kurumdan prim borcu bulunup bulunmadığı sorulmalı, prim borcu bulunduğunun belirlenmesi halinde ise; usul ekonomisi yönünden yargılamanın devamı sırasında davacının belirlenen prim borçlarını ödemesi için uygun bir mehil verilmesi, ödemesi halinde borcun ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.