5. Hukuk Dairesi 2020/1602 E. , 2021/1028 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tapuya tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tapuya tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1- Kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişi raporunda C ile gösterilen 5.740,98 m²"lik alanın da bedeline hükmedildiği halde, hüküm fıkrasında bu bölümün idare adına tesciline karar verilmemesi,
2-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiğinden,
3-... İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a)3. bendinde (bilirkişisinin raporunda) kelimesinden sonra gelen kısmın hükümden çıkartılmasına, yerine (B) ve (C) harfleri ile gösterilen sırasıyla 14.891,71 ve 5.740,98 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı HAZİNE ADINA adına tapuya kayıt ve tesciline,) cümlesinin yazılmasına,
b)5 numaralı bendinde geçen (son karar tarihi olan 19.07.2019) ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine (Dairemizin karar tarihine) ibaresinin yazılmasına,
c) 4.bendinde geçen (fark 154.799,78-TL bedelin 7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanunu’nun 10/8 hükmü gereğince bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar 3’er aylık vadeli hesaba dönüştürülerek nemalandırılmasına ve kesinleşen karara göre nemasıyla birlikte ilk kararı temyiz eden davalı ...’ya ÖDENMESİNE,) kelime ve rakamlarını çıkarılmasına, yerine (fark bedel olan 154.799,78 TL’nin ilk kararı temyiz eden davalı ...’ya DERHAL ÖDENMESİNE ,) rakam ve kelimelerinin yazılmasına,
d) Davacı idare lehine vekalete ilişkin 9 numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına,
Bent sıralarının buna göre teselsül ettirilmesine,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.