16. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/13409 Karar No: 2015/412
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/13409 Esas 2015/412 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2014/13409 E. , 2015/412 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 129 ada 5 parsel sayılı 366,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satınalma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın 1/2 hissesi hakkında tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava konusu 129 ada 5 parsel sayılı taşınmazı 1975 tarihli satış senediyle davalı olan kardeşi ile birlikte satın aldıkları iddiasıyla taşınmazın 1/2 payının tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalı ise taşınmazı kendisinin aldığını savunmuştur. Mahkemece, usule uygun düzenlenmeyen satış senedine itibar edilemeyeceği ve çekişmeli taşınmazın fiilen davalının zilyetliğinde bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Her ne kadar satış senedine değer verilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, taşınmazın kadastro tespiti öncesinde kimin zilyetliğinde olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği ve kim tarafından ne kadar süre ile kullanıldığı, başka bir ifade ile davacı taraf lehine taşınmazın 1/2 payı üzerinde zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği yöntemince araştırılmamış; dinlenen yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının bu konuda beyanları alınmamıştır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece, mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın kadastro tespiti öncesinde kimin zilyetliğinde olduğu, kim tarafından hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, zilyetliğin kimden kime ne sebeple geçtiği sorulup saptanmalı; yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının temyiz edene iadesine, 02.02.2015 gününde karar verildi