18. Ceza Dairesi 2015/30865 E. , 2017/7131 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
A. Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir;
Ancak;
Sanığın üzerine atılı görevi yaptırmamak için direnme suçunu kabul etmediği, 05/07/2012 tarihli iddianamede eylemin "siz kimsiniz, sizin başka işiniz gücünüz yok mu, beni neden rahatsız ediyorsunuz, defolun gidin", "Ben de kimlik falan yok, benden kimse kimlik alamaz, ben PKKlımıyım, kaçakçımıyım, vermezsem ne yaparsınız", "defolun buradan, burası benim, isimlerinizi verin bana ben size göstereceğim", "Siz kimsiniz ben bugüne kadar devlete 200.000 TL lik vergi vermişimdir, siz devleti sömürüyorsunuz sizi soytarılar" denmek suretiyle direndiğinin belirtildiği, Mahkemece sanığın katılanlara ""bana sicilinizi verin ben size ne yapacağımı biliyorum, siz devleti sömürüyorsunuz sizi soytarılar"" şeklinde tehdit ettiği ve direndiği şeklindeki gerekçeyle sanığın mahkumiyetine karar verildiği, “bana sicilinizi verin, ben size ne yapacağımı biliyorum” ifadesi ve anılan sözlerinin tartışmanın bütünü ve söylendiği bağlam içinde değerlendirildiğinde tehdit niteliğinde olmadığı dikkate alındığında, görevi yaptırmamak için direnme suçunun cebir veya tehdit unsurunun ne şekilde gerçekleştiği ve sanığın polis memurlarına nasıl direndiği ve hangi görevlerini yapmalarını engellediği CMK"nın 230/1, b-c maddesine uygun şekilde kanıtlara dayalı olarak açıklanmadan yetersiz gerekçeyle yüklenen suçun oluştuğu kabul edilerek mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
1. Hakim alt ve üst sınır arasında takdir hakkına sahip ise de, bu takdir hakkının denetlenebilir olması gerektiği gözetilmeyerek, suçun işleniş biçimi ve kastın yoğunluğunu gösteren maddi olguların nelerden ibaret olduğu açıklanmadan görevi yaptırmamak için direnme suçunda TCK"nın 43/1,2 maddesinin uygulanmasına gerekçe gösterilmeden alt sınırdan ayrılması ve artırım neticesinde sonuç cezanın “1 yıl 3 ay” yerine “15 ay” olarak belirlenmesi sureti ile eksik ceza tayini,
2. Sanığın adli sicil kaydında birden fazla mahkumiyetinin olmasına karşın hangi hükmün tekerrüre esas alındığının denetime el verecek şekilde karar yerinde gösterilmemesi,
3. TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
4. TCK"nın 53/l-c maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Yasaya aykırı ve sanık ... ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA,
B. Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde ise;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir;
Ancak;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 225/1. maddesinde yer alan, "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, iddianamede gösterilmeyen ve soruşturma aşamasında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmekle kesinleşen hakaret eyleminden ötürü sanığın cezalandırılmasına karar verilerek CMK"nın 172/2 ve 225/1. maddelerine riayet edilmemesi,
Kabule göre de;
1. Hakaret suçundan temel ceza belirlenirken doğrudan TCK"nın 125/3-a maddesi gereğince uygulama yapılması yerine, TCK"nın 125/1. maddesi uyarınca ceza belirlendikten sonra 125/3-a maddesi uygulanması,
2. Hakim alt ve üst sınır arasında takdir hakkına sahip ise de, bu takdir hakkının denetlenebilir olması gerektiği gözetilmeyerek, suçun işleniş biçimi ve kastın yoğunluğunu gösteren maddi olguların nelerden ibaret olduğu açıklanmadan hakaret suçunda TCK"nın 125/3-a maddesinin uygulanmasına gerekçe gösterilmeden alt sınırdan ayrılması,
3. TCK"nın 43/1,2 maddesinin uygulanmasına gerekçe gösterilmeden alt sınırdan ayrılması ile artırım neticesinde sonuç cezanın “2 yıl 4 ay” yerine “1 yıl 16 ay” olarak belirlenmesi sureti ile eksik ceza tayini,
4. Sanığın adli sicil kaydında birden fazla mahkumiyetinin olmasına karşın hangi hükmün tekerrüre esas alındığının denetime el verecek şekilde karar yerinde gösterilmemesi,
5. TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
6. TCK"nın 53/l-c maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Yasaya aykırı ve sanık ... ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/06/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.