Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 2016/3533
Karar No: 2020/4776
Karar Tarihi: 20.11.2020

Danıştay 7. Daire 2016/3533 Esas 2020/4776 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/3533
Karar No : 2020/4776

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacının indirimli özel tüketim vergisi oranının uygulandığı dönemde kendi adına faturalandırdığı araçları, indirim döneminden sonra gerçek alıcılara sattığı ve bu suretle özel tüketim vergisi kaybına sebebiyet verdiğinin belirlendiğinden bahisle, 2009 yılının Haziran ilâ Aralık dönemleri için re'sen salınan vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergileri ile aynı yılın Haziran dönemi için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Olayda, davacı şirketin indirimli özel tüketim vergisi oranlarının uygulandığı dönemde, ilk satış işlemini kendi adına gerçekleştirdiği, sonrasında nihai müşterilere satışını yaptığı araçlara ilişkin olarak vergi ziyaına neden olan bir fiilin bulunmadığı sonucuna varıldığından, eksik ve varsayıma dayalı olan vergi inceleme raporu uyarınca salınan vergiler ve kesilen cezalarda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının, özel tüketim vergisi indirimi uygulanan dönemde bir kısım araçları kendi adına faturalandırarak özel tüketim vergisi beyannamesi verdiği ve yasal defterlerinin taşıtlar hesabına kaydettiği, daha sonra da araçları nihai tüketicilere sattığının tespit edildiği, şirket yetkilisinin ifadelerinin muvazaalı satış yapıldığının ikrarı niteliğinde olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlığa konu edilen araçlarla ilgili olarak davacı şirketin, kendi şirketi adına fatura düzenleyip araçları şekli olarak teslim edilmiş gibi gösterdiği ve 4760 sayılı Kanun yönünden vergiyi doğuran olay olan "motorlu araç ticareti yapanlar tarafından kullanılmaya başlanmasını, aktife alınmasını veya adlarına kayıt ve tescil ettirilmesi" nin gerçekleşmediği, vergiyi doğuran olayın araçların nihai tüketiciye tesliminde gerçekleştiği sonucuna varılmış olup, davacı şirket adına re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergilerinde hukuka aykırılık görülmediğinden, temyize konu mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
2009 hesap dönemi işlemleri incelenen davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, davacı şirket adına faturalandırılan araçların satışlarının özel tüketim vergisinin indirim (17/03/2009-30/09/2009) döneminde olduğu, bu araçların tamamının bir süre sonra ikinci el olarak satıldığı, şirket adına yapılan bu satışların özel tüketim vergisi indiriminden faydalanmak amacıyla peçelemeye yönelik olduğu ve araçların gerçek satışının ikinci el satış tarihlerinde gerçekleştiğinden bahisle bulunan matrah farkı üzerinden re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergileri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; (I) sayılı listedeki malların ithalatçıları veya rafineriler dahil imal edenler tarafından tesliminin bir defaya mahsus olmak üzere özel tüketim vergisine tabi olduğu, 2. maddesinin (b) bendinde; ilk iktisabın; (II) sayılı listedeki mallardan Türkiye'de kayıt ve tescil edilmemiş olanların kullanılmak üzere ithalini, müzayede yoluyla veya kayıt ve tescil edilmiş olsa dahi 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre iade edilenler de dahil motorlu araç ticareti yapanlardan iktisabını, motorlu araç ticareti yapanlar tarafından kullanılmaya başlanmasını, aktife alınmasını veya adlarına kayıt ve tescil ettirilmesini ifade ettiği, (e) bendinde teslimin; Bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesini ifade ettiği, 3. maddesinde; vergiyi doğuran olayın mal teslimi veya ilk iktisap hallerinde malın teslimi veya ilk iktisabında gerçekleştiği, 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olanlar için; motorlu araç ticareti yapanlar, kullanmak üzere ithal edenler veya müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenlerin özel tüketim vergisinin mükellefi olduğu düzenlenmiştir.
16/3/2009 tarih ve 27171 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2009/14802 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla 17/03/2009-15/06/2009 tarihleri arasında, 16/06/2009 tarih ve 27260 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2009/15081 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla da 16/06/2009-30/09/2009 tarihleri arasında II sayılı listede yer alan 87.03 gümrük tarife istatistik pozisyon numaralı araçlar için özel tüketim vergisi oranlarının düşürüldüğü, indirimli özel tüketim vergisi oranının geçerli olmadığı 17/03/2009 tarihi öncesiyle 30/9/2009 tarihi sonrasında istiab haddi 850 kg. motor silindir hacmi 2000 m3'ü geçmeyen araçlar için vergi oranının %10, motor silindir hacmi 1600cm3'ü geçmeyenler için %37 oduğu, bu araçlar için 17/03/2009-15/06/2009 tarihleri arasında vergi oranının sırasıyla %1 ve %18 olduğu, 16/06/2009-30/09/2009 tarihleri arasında ise sırasıyla %3 ve %27 olduğu görülmektedir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer alan yasal düzenlemeler birlikte incelendiğinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği tarihte geçerli olan vergi oranının matraha uygulanması suretiyle vergi borcunun hesaplanması gerekmekte olup, olayda, indirimli özel tüketim vergisi oranının uygulandığı birinci dönem olan 17/03/2009 ilâ 15/06/2009 tarihleri ve ikinci dönem olan 16/06/2009 ilâ 30/09/2009 tarihleri arasında davacının ilk satış işlemini kendi adına gerçekleştirdiği araçların büyük çoğunluğu için nihai tüketicilere yapılan satış tarihine kadar plaka almadığı, trafik tescil işlemlerini yaptırarak trafiğe çıkarmadığı, davacı şirket temsilcisinin ise, "Bu dönemde uygulanan özel tüketim vergisi indiriminden faydalanmak ve daha sonra bize araç almak için gele n müşterilere daha uygun fiyattan araç satabilmek amacıyla bu işleri yaptık." yolunda beyanda bulunduğu hususları göz önüne alındığında, davacı şirketin olağan koşullarda nihai tüketiciye teslim etmek üzere ithalini gerçekleştirdiği araçlar için teslim tarihinde geçerli olan vergi oranı üzerinden özel tüketim vergisi beyan ederek ödemesi gerekirken, vergi oranının daha düşük olduğu dönemde, daha az vergi ödenmesi amacıyla vergiyi doğuran olay "şekli" olarak gerçekleştirilerek, özel tüketim vergisi hesaplanıp ödendiği ve bu verginin de daha sonraki tarihte nihai tüketiciye yapılan teslimde aracın fiyatına örtülü şekilde yansıtılarak, 4760 sayılı Kanun yönünden vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi bakımından, kanuna karşı hile yoluna başvurulduğu sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, uyuşmazlığa konu edilen araçlarla ilgili olarak davacı şirketin, kendi adına fatura düzenleyip araçları şekli olarak teslim edilmiş gibi gösterdiği, bu aşamada, 4760 sayılı Kanun yönünden vergiyi doğuran olay olan "motorlu araç ticareti yapanlar tarafından kullanılmaya başlanmasını, aktife alınmasını veya adlarına kayıt ve tescil ettirilmesi" nin gerçekleşmediği, vergiyi doğuran olayın araçların nihai tüketiciye tesliminde gerçekleştiği sonucuna varıldığından, davacı şirket adına re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergilerinde hukuka aykırılık, cezalı tarhiyatı iptal eden vergi mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan, yeniden verilecek kararda, özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinde aranan koşulların olayda gerçekleşip gerçekleşmediği yolunda değerlendirme yapılması gerektiği tabiidir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi