Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/13320 Esas 2015/407 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13320
Karar No: 2015/407
Karar Tarihi: 02.02.2015

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/13320 Esas 2015/407 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2014/13320 E.  ,  2015/407 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 160 ada 28 parsel sayılı 411,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, dava konusu 160 ada 28 parsel sayılı taşınmazı dava dışı üçüncü kişilerden 1981 yılında satın aldığı ve o tarihten beri de taşınmazın zilyetliğinde olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Davalı ise, çekişmeli taşınmazın babasından taksimen kendisine kaldığını savunmuştur. O halde; ihtilaf, çekişmeli taşınmazın öncesinde kime ait olduğu, kim tarafından hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı ve zilyetliğin kimden kime ne sebeplerle geçtiği noktasında toplanmaktadır. Mahkemece alınan yerel bilirkişi ve tanık beyanları, gerek taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, gerekse de kimden kime ne şekilde intikal ettiği ve kim tarafından ne kadar süre ile kullanıldığı hususlarında yetersiz, soyut içerikli ve birbiriyle çelişir mahiyettedir. Diğer taraftan gayrimenkulün aynına ilişkin uyuşmazlıklarda bilirkişi ve taraf tanıklarının taşınmaz başında dinlenmesi zorunlu olduğu halde, bir kısım tespit bilirkişileri ve davacı tanığının duruşmada dinlenmesi doğru bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece, mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinde kime ait olduğu, kim tarafından hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, zilyetliğin kimden kime ne sebeplerle geçtiği gibi çekişmeli taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini belirlemek yönünden gerekli hususlar da sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
    02.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.