12. Hukuk Dairesi 2016/20568 E. , 2017/12301 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlular hakkında 6 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapılmış olup, borçluların süresi içinde icra mahkemesine başvurarak, takip dayanağı senedin bedelsiz kaldığını, bununla ilgili olarak menfi tespit davası açtıklarını, fahiş işletilen faizin, komisyon ücretinin ve fahiş faiz oranının iptalini talep ettikleri, mahkemece, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olmadığından bahisle takibin iptaline karar verildiği görülmüştür.
Takibe konu bonoların tanzim tarihleri itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK.nun 688.maddesinin 2.fıkrasına göre bononun, kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi unsurunu taşıması zorunludur. Bu niteliği haiz olmayan bono, kambiyo senedi vasfında kabul edilemez.
HGK"nun 14.3.2001 tarih, 2001/12-233 sayılı ve 20.6.2001 tarih, 2001/112-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Bunun için de, belgede İİK"nun 169/a maddesi uyarınca takip dayanağı senede atıf yapılması zorunludur.
Mahkemece, takip dayanağı senedin, alacaklının cevap dilekçesinde de belirttiği üzere, alacaklı ile asıl borçlu arasında yapılan 15.02.2012 tarihli sözleşmeden kaynaklı borcun vadesinde ödenmemesi nedeniyle takibe geçildiği, bu haliyle senedin sözleşmeye dayalı olarak verildiği ve dolayısıyla kambiyo vasfında olmadığından bahisle takibin iptaline karar verilmişse de; muteriz borçlular tarafından sunulan 25.08.2015 tarihli itiraz dilekçesinde bulunan ifadelerden, çekin, borcun ifası amacıyla verildiği ve alacaklı tarafından sunulan sözleşmede, takip dayanağı bonolara atıfta bulunulmadığı gibi, bononun teminat senedi olduğu yönünde alacaklının açık bir kabul beyanın da mevcut olmadığı görülmektedir. Buna göre takibe dayanak bonolar kambiyo vasfı taşıdığı gibi, borçluların, senetlerin bedelsiz kaldığını da kanıtlayamadıkları anlaşılmaktadır.
O halde; mahkemece, borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü diğer itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.