23. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/1348 Karar No: 2013/3589 Karar Tarihi: ...05.2013
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/1348 Esas 2013/3589 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2013/1348 E. , 2013/3589 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında, davalıya ait işyerinin güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesine ilişkin ....09.2007 tarihli sözleşme imzalandığını, müvekkili şirketçe sözleşme gerekleri yerine getirilmesine rağmen 2008 yılı Eylül ve Ekim dönemine ait fatura alacağının ödenmediğini ileri sürerek, 41.781,94 TL"nin muacceliyet tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 2008 yılı Ağustos-Ekim aylarında müvekkili şirketin ... ve ... şantiyelerinde meydana gelen hırsızlık nedeniyle doğan zarardan davacı şirketin kusuru bulunduğundan sorumlu olduğunu, bu nedenle son iki istihkak ödemesine bloke konulduğunu ve fatura bedellerinin ödenmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı tarafından hizmetin ayıplı olarak ifa edildiğine ilişkin davacıya yapılan bir ihbarın bulunmadığı, davalının iddia ettiği hırsızlık olayının meydana gelmesinde davacının bir kusurunun bulunduğunun davalı tarafından ispat edilmediği, ödenmeyen fatura bedelinin tarafların anlaşmaları doğrultusunda 35.781,94 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı tarafından davalıya güvenlik hizmetinin verildiği yönünde uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık hizmetin gereği gibi verilip verilmediği yönünde toplanmaktadır. Davalı, hizmetin sözleşme koşullarına uygun olarak verilmediğini, bu nedenle hırsızlık olayının meydana geldiğini ve davacının alacağından kesinti yaptığını savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi içermediği gibi ... denetimine de elverişli değildir. Bu durumda dava konusu işyerinde yapılan hırsızlık gün ve saatinde davacı şirket görevlilerinin gerek taraflar arasında imzalanan güvenlik sözleşmesinin kapsamı gerekse Türk Borçlar Kanunu"nun 396. maddesindeki özen ve sadakat borcu şartlarını yerine getirip getirmediği, olayla ilgili varsa tutulan tutanaklar, kamera kayıtları ve gerekirse konusunda uzman bilirkişi marifetiyle mahallinde yapılacak keşif ve ceza dosyasındaki delil ve belgeler dikkate alınarak tarafların mevcut olayda yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda kusurlu olup olmadıkları, varsa müterafik kusur oranları da değerlendirilerek açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu göz önüne alınarak yanılgılı gerekçeyle karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz talebinin kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ....05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.