18. Ceza Dairesi 2015/33578 E. , 2017/7119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın mağdur doktora hitaben söylediği kabul edilen “Beni bu bayanla muhatap etmeyin, ben bu bayanın tayinini çıkartacağım, ben 3 gün önce buraya geldiğimde filmimi çektirmedi, bu doktorun maaşını ben veriyorum, doktor işini yapmıyor, boşuna maaş alıyor, doktoru sürdüreceğim, savcılıkta görüşeceğiz” şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerinin, mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,
2-) Sanığın, mağdur doktora hitaben söylediği kabul edilen “Beni bu bayanla muhatap etmeyin, ben bu bayanın tayinini çıkartacağım, ben 3 gün önce buraya geldiğimde filmimi çektirmedi, bu doktorun maaşını ben veriyorum, doktor işini yapmıyor, boşuna maaş alıyor, doktoru sürdüreceğim, savcılıkta görüşeceğiz“ biçiminde sözlerin, sanığın, mağdur doktorun görev yerini değiştirme konusunda herhangi bir yetki ve gücü bulunmayıp, yargılamaya konu sözlerin, tartışmanın bütünü ve söylendiği bağlam içinde değerlendirildiğinde tehdit niteliğinde olmadığı ve suç oluşturmadığı gözetilmeden, yasal olmayan gerekçe ile tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
3-) Kabule göre de; sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükümde 304 gün karşılığı adli para cezası hesaplanırken, 6.080 TL yerine 6.040 TL adli para cezasına hükmedilmek suretiyle eksik ceza tayini,
4-) Tehdit suçundan kurulan hüküm açısından, TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
5-) Hükümden sonra 02/12/2006 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1 madde hükmü uyarınca, sanığa atılı TCK’nın 106. maddenin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında; anılan Kanunun 35. maddesiyle değişik CMK’nın 254. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05.06.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.