Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/577
Karar No: 2021/618
Karar Tarihi: 01.02.2021

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/577 Esas 2021/618 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/577 E.  ,  2021/618 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ12. HUKUK DAİRESİ(İLK DERECE SIFATIYLA )

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nce (İlk Derece Sıfatıyla) verilen 17.10.2019 tarih ve 2019/6- 2019/3 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı yanca, taraflar arasında 29.07.2010 tarihinde akdedilen otel yönetim sözleşmesiyle öngörülen cezai şartın tahsili talebiyle hakeme başvurulduğunu, hakemlikçe oy çokluğuyla talebin kabulüne karar verilmişse de kararın iptali gerektiğini, zira tahkim şartının oluşmadığına ilişkin itirazlarının haksız gerekçelerle reddedildiğini, sözleşmeyle öngörülen cezai şartı müvekkilinin mahvına sebebiyet verecek derece fahiş olmasına rağmen tenkise tabi tutulması taleplerinin bilirkişi incelemesi yapılmaksızın reddedildiğini, hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olan bu hususun kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini, keza sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulu niteliğinde olduğuna ilişkin iddialarını ispat zımmında davalı yanca akdedilen emsal sözleşmelerin celbi taleplerinin de hukuki dinlenilme haklarını ihlal eder şekilde kabul görmediğini, hakem ...n’i reddetmiş olmalarına rağmen bu talepleriyle ilgili karar verilmediğini, kararın yokluklarında ve duruşma açılmaksızın verildiğini, kararın imza tarihinin sahte olarak düzenlendiğini zira muhalefet şerhindeki karar tarihiyle çoğunluk kararındaki karar tarihinin farklı olduğunu ileri sürerek, davaya konu hakem kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, HMK 439.maddesinde hangi hallerde iptal davası açılabileceğinin düzenlendiğini, hakem kararlarının iptali davalarında yasaların öngördüğü çerçeve ile sınırlı şekilde inceleme yapılacağını, yeniden bir yargılama yapılmasının söz konusu olmadığını, kararlaştırılan tarihte oteli teslim edemeyen davalıya Eylül 2011 tarihine kadar yeniden süre verildiğini, ancak bu tarihte de teslimin gerçekleşmediği, 26/04/2012 tarihli ihtarın işyeri çalışanına tebliğ edildiğini, 500.000-USD cezai şartın değeri çok yüksek otel binası yatırımını üstlenen davalı için fahiş kabul edilemeyeceğini, sözleşme 2010 yılında imzalandığından genel işlem koşullarının uygulama alanı bulunmadığını, oteli teslim edimini gerçekleştirmemesi halinde 500.000-USD cezai şart ödeyeceğini bilerek sözleşmeyi imzaladığını, ekonomik kriz iddialarının dinlenemeyeceğini, müvekkili şirket ile kendi seçtiği hakem dışındaki diğer hakemleri karar aleyhine çıktığı için şikayet ettiğini savunarak, iptal davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İstinaf mahkemesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonucunda, davacı yanca, taraflar arasındaki sözleşmeyle, tahkime başvurulmasının dostane çözüm sürecinin işletilmesi şartına tabi tutulduğu, dostane çözüm sürecinin de ihtilafı içeren yazılı bildirimin ilgili tarafa tebliğiyle başlayacağı, bu hususta yapılan tebligatın geçersiz olduğu, bu hususun hakemlerce de kabul edildiği halde usul ekonomisinden bahisle bu itirazlarının reddedilmesinin doğru olmadığı, hakem kararının tahkim şartı oluşmadığından iptali gerektiği ileri sürülmüşse de, dayanak sözleşmede otelin teslim tarihinin 15.12.2010 olarak belirlendiği, otelin bu tarihte teslim edilmediğinin sabit olduğu ve davacı yanca da kabul edildiği, bunun üzerine taraflar arasında bir ek protokol imzalanarak teslim tarihinin Eylül 2011’e uzatıldığı, davalının söz konusu ihtarnameden önce de davacıya yazılı bildirimde bulunup, teslim talep ettiği, bu hususta toplantılar yapıldığı, bu hususlar gözönüne alındığında söz konusu ihbar geçerli olarak tebliğ edilmese dahi, davalının tahkime başvuru hakkı olduğunun kabulü gerektiği, davalı vekilince, 18.08.2014 tarihinde hakemin reddi talebiyle İTO tahkim bürosuna başvuruda bulunulduğu, anılan büronun 21.08.2014 tarihli cevabi yazısıyla; hakem heyetinin 06.08.2014 tarihinde kararını verdiği ve kararın bu tarihte imzaya açıldığı, muhalefet şerhinin yazılmasının beklenildiğinin belirtildiği, bu hale göre, kararın gerekçeli kararda da yazıldığı üzere, 04.08.2014 tarihinde verildiğinin kabulü gerektiği, muhalefet şerhinin karar tarihine ilişkin olarak daha sonraki bir tarih olan 10.09.2014 tarihini taşımasının olağan bir durum olduğu, bu durumun karar tarihine ilişkin olarak bir sahtecilik yapıldığı anlamına gelmeyeceği, yine hüküm tarihinden sonra ileri sürülmüş hakemin reddi kararının hakemlikçe değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, kaldı ki reddedilen hakemin 14.01.2012 tarihli tarafsızlık beyanında davalı yana 2006 tarihinde birkaç ay süreyle hukuki danışmanlık yaptığını, bu durumun tarafsızlığına halel getirmeyeceğini bildirdiği, bu beyana rağmen yargılama sürecinde red talebinde bulunmayan davacının anılan gerekçeyle hükümden sonra hakemi reddedemeyeceği, davacı yanca kararın yokluklarında ve duruşma açılmaksızın verildiği iddia edilmişse de, hakemlikçe, dava ve cevap aşamalarından sonra taraf vekillerinin huzurunda 16.05.2014 tarihinde duruşma yapıldığı ve dosyanın karar verilmek üzere incelemeye alındığı, bu karardan sonra hakemlikçe dosya üzerinden karar verilmesinde HMk 439-e bendine aykırı bir durum bulunmadığı, cezai şartın tenkisi talebinin davanın esasına ilişkin ve hakemlerin takdirinde bir husus olduğu, anılan kararda kamu düzenine aykırılık bulunmadığı, Yargıtay 11. H.D’nin 2016/4931 Esas, 2016/6886 Karar sayılı ilamında da aynı sonuçlara ulaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi"nce ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama ve HMK’nın hakem kararlarının iptaline ilişkin 439. maddesi hükmü gözetildiğinde, verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın ONANMASINA, dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi