Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/12201 Esas 2016/4685 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/12201
Karar No: 2016/4685
Karar Tarihi: 05.04.2016

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/12201 Esas 2016/4685 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın hırsızlık suçunu işlediğini kabul ederek 5 yıl hapis cezası vermiştir. Ancak, mahkemenin suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve zaman, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar gibi unsurları dikkate alarak verilen cezanın en üst haddi olması çelişki oluşturmuştur. Ayrıca, sanığın cezası ertelendiği için hak yoksunluklarına ilişkin yeniden değerlendirme yapılması ve zorunlu müdafiye ödenen avukatlık ücretinin sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme kararı, TCK'nın 142/1-e ve 5237 sayılı TCK'nın 53/1, 2 ve 3. maddelerine göre değerlendirilmiştir. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesi de dikkate alınmıştır.
17. Ceza Dairesi         2015/12201 E.  ,  2016/4685 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Mahkemenin gerekçesinde ve hükmün esasını oluşturan kısa kararda suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve zaman, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar, aynı suç işlemeye eğilimli kişiliği dikkate alınarak verilecek cezanın takdiren alt limitten uygulanmak suretiyle 5237 sayılı TCK"nın 142/1-e maddesi uyarınca 5 yıl hapis cezası denilmek suretiyle en üst hadden ceza verilerek çelişki oluşturulması,
    2-Erteli hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına; anılan maddenin 3. fıkrası gereğince, cezası ertelendiği için kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise maddenin 1. ve 2. fıkralarının uygulanmamasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve T.C. ... Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    3-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenleme gözetilerek, mahkemece 5271 sayılı Yasası’nın 150/2. maddesi uyarınca, sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafi görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiye ödenen avukatlık ücretinin, sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 05.04.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.