Esas No: 2021/26570
Karar No: 2022/1909
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/26570 Esas 2022/1909 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/26570 E. , 2022/1909 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören ve CMK'nin 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen Hazine vekiline davaya katılmak isteyip istemediği sorulmamış ise de, duruşmaya katılarak sanıkların cezalandırılmasını talep etmekle davayı takip iradesinin bulunması, 04.04.2016 tarihli temyiz dilekçesinin kapsamı ve içeriği karşısında şikayetçi vekilinin 5271 sayılı CMK'nin 237/2 ve 238. maddeleri uyarınca davaya katılmasına karar verilerek, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu ve temyizinin beraat hükümleri ile sınırlı olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
A)Sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin reddine dair ek karara ilişkin sanığın temyizinin incelenmesinde;
Sanığın yokluğunda verilen ve 31.03.2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 09.09.2016 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla; temyiz isteminin reddine dair Mahkemenin 20.09.2016 tarihli ek kararında bir isabetsizlik bulunmadığı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, temyiz isteminin reddine dair ek kararın ONANMASINA,
B)Sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen beraat hükümleri ile sanıklar ..., ... ve ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerine ilişkin katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan kanaat ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak dosya içeriğine uygun şekilde açıklanan gerekçeye göre; yüklenen suçların sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olmakla, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
B)Sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin sanık müdafisinin; sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan beraat hükümlerine ilişkin katılan vekilinin temyizlerinin incelenmesinde;
1)Sanık ... yönünden ;
UYAP'tan yapılan araştırmada sanık hakkında Ankara Batı 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.03.2014 tarih, 2013/94 Esas ve 2014/179 Karar sayılı kararıyla sahte fatura düzenleme suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu, hükmün temyizi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 16.10.2018 tarih ve 2016/8762 Esas ve 2018/8017 Karar sayılı kararıyla bozulduğunun anlaşılması karşısında; sanık ...'in eyleminin .... Tarım Ürünleri Tic. Ltd. Şti. yetkilisi olan Fikret ile birlikte 213 sayılı VUK'nin 359/6. maddesinde düzenlenen ve kovuşturması mütalaa şartına bağlanan sahte müstahsil makbuzu düzenleme suçunu oluşturduğu, bu bakımdan gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve mükerrer yargılama yapılmaması, sanığın fiilinin her biri yenilenen kararla işlenmiş ayrı suçları mı yoksa bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenen zincirleme suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi için; mümkünse davaların birleştirilmesi, birleştirme olanağının bulunmaması durumunda bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına konulması, zincirleme suç kapsamında kalan ve kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükümleri varsa, zincirleme suç oluşturan diğer fiiller nedeniyle TCK'nin 43. maddesi gereğince ek ceza verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, suç vasfından yanılgıya düşülerek ve eksik araştırma ile özel belgede sahtecilik suçun hüküm kurulması,
2)Sanık ... yönünden;
Sanığın UYAP aracılığıyla MERNİS üzerinden ulaşılan nüfus kaydına göre hükümden sonra 12.09.2016 tarihinde öldüğü belirlendiğinden, bu durumun kesin olarak tespiti halinde 5237 sayılı TCK’nin 64/1 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanık ... yönünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.