MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından sunulan 03/03/2016 tarihli dilekçede özetle; [...huzurdaki davanın ihtarnamesi ve davalısı aynı olan ... 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/330 Esas sayılı dosyasında verilen kararının taraflarınca 26/01/2016 tarihli duruşmada ibraz ettikleri, mahkeme hakiminin bahse konu karar konusunda aynı düşünmediğini şifahen ifade ettiği, ihtarname içeriğinin usulüne uygun olmadığı iddiasının esas hükümle birlikte değerlendirilmesi gerekirken mahkeme hakiminin kanaaitini içeren aynı duruşmanın 3 nolu ara kararına yansıdığı, davanın esasını ilgilendiren ve henüz yargılama devam ederken ara karara konu edilerek, redde ilişkin gerekçe yapılan ara kararın, hüküm öncesinde hakimin kanaatini ortaya koyduğu, adil yargılama hakkının müvekkili yönünden ihlal edildiği, bütün bunların tarafsızlık konusunda şüpheyi haklı kılan önemli bir neden oluşturdu...] gerekçeleri ile reddi hâkim talebinde bulunmuşlardır.
Reddedilen hâkim tarafından, istemin reddinin gerektiği yönünde görüş belirtilmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin reddine ilişkin verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hâkimin reddi için ileri sürülen sebepler işin esası yönünden temyiz sebebi olup, HMK’nın 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir. Açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 11/10/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.