11. Hukuk Dairesi 2014/16727 E. , 2015/1966 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/04/2014 tarih ve 2013/2-2014/83 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin Rusya"da düzenlenecek fuarda sergilenecek bir kısım örnek ürünlerin hava yoluyla taşınması konusunda davalı şirketle anlaşma sağlandığını, gecikme olmaması için de malların erken bir tarihte davalı tarafa teslim edildiğini, ancak malların gecikmeli olarak Moskova"ya ulaşması sebebiyle müvekkili şirketin fuara katılamadığını, müvekkilinin stand kirası, ulaşım, otel ve konaklama giderleri toplamı olan 13.516,56 TL zarara uğradıklarını, ayrıca malların taşınması için ödenen 981,46 TL navlun bedelinin de iadesi gerektiğini, müvekkili şirketin ticari şöhret ve itibarının zedelenmesi dolayısıyla da manevi zarar doğduğunu ileri sürerek, 13.516,56 TL maddi tazminat, 981.46 TL navlun bedeli ve 25.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Montreal Konvansiyonuna göre ihbar süresinin kaçırıldığını, aynı Konvansiyona göre davanın taşıyıcının ikametinde açılması gerektiğini, müvekkilinin ..."nin acentesi olarak taşımaya aracılık ettiğini, tazminat sorumluluklarının sınırlı olduğunu, taşıma için süre taahhüdü bulunmadığını, gecikme sebebiyle zarar istenemeyeceğini, manevi tazminatın koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, malın davalı tarafa makul bir süre önce teslim edildiği, malın hangi tarihte varış yerinde olması gerektiği konusunda mutabakata varıldığı, bu konuda taşıyıcının açıkça bilgi sahibi olduğu, bir teslim tarihinin kararlaştırılmamış olmasının taşıyıcının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, somut olayın meydana geldiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre davacının isteyebileceği tazminat miktarının navlun ücretinin üç katını aşamayacağı, davacının isteyebileceği azami miktarın 2.940 TL olduğu, ancak taşıyıcının davacı şirketin şöhret ve itibarını zedeleyecek bir eylemi bulunmadığı, tek başına sözleşmeye aykırılığın manevi şahsiyete yönelik bir eylem olarak kabul edilemeyeceği, olayda manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulüne, 2.940 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin ve manevi tazminata ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava hava taşımasında geç teslim nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava hava taşımasından kaynaklandığından 06/03/2013 günlü taşıma nedeniyle 26/03/2011 tarihinde yürürlüğe giren "Montreal Konvansiyonu" hükümlerinin uygulanması gerekir ise de; taşımanın yapıldığı Rusya Montreal Sözleşmesine taraf olmayıp, Varşova/Lahey Sözleşmesine taraf olduğundan işbu davada Varşova Sözleşmesinin uygulanması gerekirken (Tuba Birinci Uzun. Uluslararası Hava Taşımalarında Taşıyıcının sorumluluğu 2012 sh. 38) TTK hükümlerinin uygulanması doğru olmamış kararın taraflar yararına bozulması gerekmektedir.
2- Bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen nedenle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte gösterilen nedenle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 150,55 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.