10. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/18419 Karar No: 2010/4926 Karar Tarihi: 05.04.2010
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2008/18419 Esas 2010/4926 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2008/18419 E. , 2010/4926 K.
"İçtihat Metni"
.....
Davacı, öldürülen sigortalının haksahiplerine yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vasisi tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı ... hakkında, .... sigortalısı olan kocası.... 13.09.1997 tarihinde öldürmek suçundan,..... yapılan yargılama sonunda, ....46/2-3 maddeleri uyarınca ceza tertibine yer olmadığına dair verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Dava; ölen sigortalının eşi olan davalıya bağlanan ilk peşin değerli gelirlerin rücuan ödetilmesi istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağını teşkil eden 1479 Sayılı Kanunun 63.maddesi uyarınca, Kurumca yapılan yardımların ilk peşin değerinin üçüncü kişilerden rücuan istenilmesi mümkündür. Doğru bir sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle “üçüncü kişi” kavramının hukuksal niteliğinin açıklığa kavuşturulması gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.1997 gün ve 1997/10-193-451 sayılı kararında da açıkça belirtildiği gibi devlet adına sosyal güvenlik yasalarını uygulamakla yükümlü ..... birinci kişi, sigortalı ve hak sahipleri ikinci kişi, bunların dışında kalan ve suç sayılır hareketi ile kanunda sayılan yardımların ./.. -2-
Yapılmasına sebebiyet veren kişiler, üçüncü kişi konumundadır. Zira sigortalılar, sosyal risklere karşı Kurumdan yardım görmek için prim ödemektedirler. Öte yandan, primler hem sigortalı hem de hak sahipleri adına ödenmekte olup, rücuan tazminata ilişkin uyuşmazlıkların Medeni Kanun ve özellikle miras hukuku kurallarıyla çözülmesi mümkün değildir. Dolayısıyla mirastan yoksunluk koşullarını içeren ve sigortalının öldürüldüğü 13.09.1997 tarihinde yürürlükte bulunan 743 sayılı Türk Medeni Kanununun 520 ve 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Yeni Türk Medeni Kanununun 578.maddesinin somut olayda uygulama yeri yoktur. Zira 1479 sayılı .....Kanununda “mirasçı” değil hak sahibi kavramı söz konusu edildiğinden, ....sigortalısı olan kocasını öldüren davalı kadının üçüncü kişi sayılması düşünülemez. Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı vasinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 05.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.