19. Hukuk Dairesi 2017/2534 E. , 2019/3490 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili bankaya devren birleştirilen ... A.Ş. ile davalı ... San ve Tic. Ltd. Şti arasında genel kredi sözleşmesinin akdedildiğini diğer davalıların sözleşmeye müteselsil kefil olduklarını, kredilerin geri ödemesi yapılmadığından, davalılara ihtarname gönderildiğini, davalılar tarafından ödeme yapılmadığından nakit alacağın tahsili ve meri teminat mektuplarının güncel değerlerinin deposunu teminen ... 3. İcra Müdürlüğünün 2013/324 esas sayılı dosyasında davalılara karşı yapılan takibin itiraz edildiğini iddia ederek, haksız itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalılar ... şirketi ve ... vekili, davacının takip talebinde nakit ve gayrinakdi teminat mektupları için alacak talep ettiğini, nakit teminat mektupları yönünden ilgili gümrük müdürlüklerinden paraya çevrilmesi talep edilen teminat mektupları için gerekli başvurunun kanunun aradığı şekil şartlarına uygun olarak yapılmadığını, teminat mektupları teminat olarak verilen risklerin gerçekleşmediği halde ilgili banka tarafından da gerekli hassasiyet gösterilmeden ödeme yapıldığını, bu nedenle davacının öncelikle kendisine usulüne uygun şekilde yapılan bir tazminat talebi sonucunda ödeme yaptığını ispat etmesi gerektiğini, alacağın 258.984,47 TL olarak gösterilen kısmın daha önce ... Varlık şirketi tarafından devir alınarak tahsil edildiğinden takibin nakit kısmı ile ilgili talebin mükerrer olup haksız ve kötü niyetli olduğunu, takip dayanağı ihtarnamede işlemiş faiz oranının %195,5 olarak gösterildiğini, bunun cezai şart mahiyetinde olduğunu, çok yüksek miktarda olduğunu, müvekkillerinin ekonomik açıdan çökmesine sebebiyet verecek derecede olduğunu, nakit kısım ile ilgili ... varlık şirketinin tahsilatı yapıp dosyayı kapatmış olduğundan talepte bulunamayacağını, talep haksız ise de yine davacının takip talebinde alacağın sebebi olarak gösterdiği ihtarnamenin konusunun da aynı teminat mektubu olup talebin mükerrer olduğunu, her iki ihtarnamede de Mersin Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü"ne verilen 23/12/1998 tarihli 7.330 TL miktarla teminat mektubu için olduğunu, ancak takip talebinde teminat mektuplarının farklıymış gibi ihtarnameler alacak dayanağı olarak gösterilmiş ve farklıymış gibi faiz ve masrafları ile birlikte iki kez toplama dahil edildiğini, gayri nakdi teminat mektupları açısından davacı meri teminat mektubu listesinde 3 adet teminat mektubundan bahsettiği halde dosya 2 adet teminat mektubu suretini ibraz ettiğini, teminat mektuplarında neyin teminat olarak verildiğinin açık olarak yazdığını, sözkonusu mektubunun paraya çevrilmesi ihtimalinin olmadığını, mektubun verildiği ... Gümrük Saymanlık Müdürlüğünden sorulabileceğini, dolayısıyla takibin ve davanın dayanağını oluşturan paraya çevrilme riskinin ortadan kalktığını, bu nedenle de söz konusu mektuplar için davacının komisyon adı altında da olsa herhangi bir alacak iddiasında bulunamayacağını, yerleşik Yargıtay kararlarına göre mektubun paraya çevrilme riski kalmadığından mektup bankaya iade edilmemişse de komisyon talep edilemeyeceğini, kredi sözleşmesinde kefillerin sorumlu olduğu miktarların açıkça göstermediğinden kefaletin geçersiz olduğunu, bu nedenle asıl borçlu dışındaki davalıların kredi sözleşmesi uyarınca sorumluluğun olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar da yukarıda yazılı cevabı aynen tekrar etmişlerdir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre nakit alacak yönünden, davaya esas genel kredi sözleşmesinin 5. maddesinde yetkili merciler tarafından saptanan ve sonradan değiştirecek olan hadlerin en yükseğini seçmeme kaydıyla faiz ve komisyon ... uygulanacağının belirtildiği, buna göre bankacılık uygulamasında genel olarak teminat mektuplarına uygulanan komisyon oranının her 3 ay için %1 olmak üzere yıllık %4 olduğu, buna göre üçer aylık dönemde mektup tutarının %1 oranında ki bir komisyon ve bunun gider vergisinin rayiçlere uygun olduğunun kabul edildiği, bankanın her 3 aylık dönemde %1 oranında komisyon alması gerekirken 30 TL gibi yüksek bir komisyon istediği anlaşılmış olup bunu isteyebilmesi şartının müşterinin veya komisyon ödeyecek kimsenin bunu bilmesi ve icazet vermesi olduğunu, ancak davacı bankanın böyle bir bildirimde bulunmadığının anlaşıldığı, bankacılık teammüllerine göre teminat mektuplarına 3"er aylık dönemlerde %1 ve buna göre yıllık %4 oranında komisyon uygulanması gerektiği ancak banka tarafından yıllık %2 komisyon oranı uygulanacağının ifade edildiğinden ve yazı içerisinde 01.05.2002 tarihinden geçerli olmak üzere yıllık %2 denildiğinde 01.05.2002 tarihine kadar bankacılık teammüllerine uygun yıllık %4 bu tarihten itibaren de talebi ile bağlı kalınarak yıllık %2 oranında uygulama yapılması gerektiği kabul edilmiş ve bankanın teminat mektubu komisyon bedellerinden kaynaklanan nakit alacağında asıl alacağın 26.183,61 TL olduğu tespit edilmiştir davalı asıl borçlu ... ... San ve Tic. Ltd. Şti"nin takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu asıl alacağın 26.183,61 TL, işlemiş faizin 151.358,33 TL, gider vergisinin 7.753,01 TL olmak üzere toplam 185.295,95 TL olduğu, davalı müteselsil kefil ..." nin aynı asıl alacaktan sorumlu olmakla birlikte faizin 145.243,92 TL, gider vergisinin de 7.262,20 TL olmak üzere 178.689,73 TL" sinden, davalılar... Konf. A.Ş. ve... Tic. A.Ş. ve ... İç ve Dış Tic. Ltd. Şti." nin yine esas alacağın tamamından, işlemiş faizin 89.440,36 TL"sinden, gider vergisinin de 4.472,00 TL"sinden olmak üzere toplam borcun 120.095,97 TL"sinden sorumlu oldukları kabul edilmiş ve nakdi alacak bakımından davalıların icra dosyasındaki itirazlarının yukarıda açıklanan miktarlar üzerinden haksız olup iptaline karar verilmiştir. Gayrinakti alacak (güncel değerin depo edilmesi talebi) yönünden, taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesinde gayrinakdi alacağın deposunun istenebileceği, kefalet başlıklı 15. maddesinde de kefillerin de bu borçlardan sorumlu oldukları hususunda açık düzenleme olduğundan gayrinakdi alacaktan asıl borçlu ile birlikte kefalet limiti dahilinde müteselsil kefil olan diğer davalarında sorumlu olduklarının kabul edildiği, teminat mektuplarında mektup metninde yazan miktar neyse o miktarının deposu istenebileceği, ancak dava konusu teminat mektuplarının gümrük teminat mektupları olduğu anlaşıldığından farklı durum arz ettiklerinin kabul edildiği, teminat mektubu metninde yazılı olan alacak hesabın kat edilmesi ile birlikte istenebilir hale geleceği, buna göre teminat mektuplarının metni ile bağlı kalındığında diğer teminat mektuplarından farklı olarak mektup metninde yazan bedel dışında gecikme zammının istenebileceği ve bu doğrultuda deposu gereken gayrinakdi alacağın tespitinin zorunlu olduğunun kabul edildiği, gayrinakdi alacak bakımından kat tarihi itibariyle bankanın isteyebileceği güncel değerin 9.128,33 TL mektup bedelleri ve 6183 Sayılı Yasa gereğince tespit edilen gecikme zammı ve faizi olan 75.861,44 TL"den oluşan toplam 84.989,77 TL olduğu, bu miktarın davacı bankanın Merkez Şubesinin faiz getirmeyen bir hesabında davalılarca depo edilmesini teminen itirazın iptaline takibin devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davaya konu teminat mektubunda teminat mektubunun güncellenen değerinin tahsili ve depo edilmesi yönünde bir hüküm bulunmaması ve yine teminat mektubunun içeriğine göre ancak lehine teminat mektubu verilen lehtar tarafından ödeme talep tarihinden itibaren yasal faiz ve gecikme zammının tahsilinin gerekebileceği, henüz lehtar tarafından ödeme talebinde bulunulmamasına göre mahkemece gecikme zammı oranı uygulanarak gayri nakti alacak yönünden depo kararı verilmesi doğru değil ise de temyiz edenin sıfatı dikkate alınarak bu husus bozma nedeni yapılmayarak, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 27/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.