Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11629
Karar No: 2019/1736

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/11629 Esas 2019/1736 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/11629 E.  ,  2019/1736 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... köy tüzelkişiliği ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında ... köyü, ... mezrası 102 ada 3 ve 86, 103 ada 101 ve 102, 104 ada 25, 105 ada 31, 108 ada 142, 143, 144 ve 114 ada 1 ve 117 ada 1 parsel sayılı sırasıyla 59883,14 m², 539431,63 m², 128745,83 m², 504166,39 m², 80485,84 m², 102447,65 m², 62672,78 m², 16646,03 m², 938279,04 m², 11238,14 m² ve 10905,45 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden ham toprak niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı köy tüzelkişiliği temsilcisi, çekişmeli taşınmazların köy merası oldukları iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parsellerin mera niteliğiyle özel sicillerine tescillerine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13.03.2012 tarih ve 2012-1447 E. / 2012-3700 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında "Mahkemece, çekişmeli taşınmazların kadimden beri ... köylüleri tarafından kullanılan mera olduklarından davanın kabulü yolunda hüküm kurulmuşsa da, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; davalı taşınmazlar, genel arazi kadastrosunda ham toprak niteliği ile tespit görmüş olup hükme esas alınan bilirkişi raporlarında üzerlerinde serpili halde meşe bulunduğu tespit edilmesine rağmen orman sayılan yerlerden olup olmadıkları araştırılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
    Orman sınırlandırılması 4785 sayılı Kanun hükümleri nazara alınarak yapılmış ise, haritası uygulanmak suretiyle; orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785, 5658, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Kanun ile sadece hangi nitelikteki taşınmazların devlet ormanı sayılacağını göstermiş ve devlet ormanlarının kadastrosunun yapılmasını öngörmüştür. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tabi tutulmuş ve iadenin koşulları aynı yasada gösterilmiştir.
    O halde, mahkemece, taşınmazların bulunduğu yörede, orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı sorularak yapılmış ise orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazların bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ile hem eski tarihli, hem de tespit tutanağının düzenlendiği tarihden 15 - 20 yıl önce düzenlenmiş memleket haritası, hava fotoğrafları ve
    varsa amenajman planı dava konusu taşınmazlar ve etrafını gösterir ve o yerde grafik ya da fotogometri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli kadastro paftasının orjinal fotokopi örneği ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, orman tahdidi yapılmışsa orman tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek yerine uygulanıp taşınmazların tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı, bilirkişilere tahdit hattı ile paftadaki kroki düzenlettirilmeli, yine diğer resmi belgeler çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E. K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E. K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) en eski ve tespit tutanağının düzenlendiği tarihten önce düzenlenen memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskopik yöntemle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliği belirlenmeli, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir." gereğine değinilmiştir.
    Bozma kararından sonra Orman Yönetimi 11.11.2015 tarihli dilekçesi ile çekişmeli taşınmazların orman vasfında olduklarını belirterek, orman vasfı ile Hazine adına tescillerini talep ederek asli müdahale talebinde bulunmuştur.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonunda davacı ... köy tüzelkişiliğinin davasının reddine, Orman Yönetminin açmış olduğu davanın kabulü ile,
    ... ili ... ilçesi, ... köyü 102 ada 3-86, 103 ada 101-102, 104 ada 25, 105 ada 31, 108 ada 142-144, 114 ada 1 ve 117 ada 1 parsel numaralı taşınmazların orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, davacı ... köy tüzelkişiliği ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastro çalışması vardır.
    1- Davacı ... Köy Tüzelkişiliğinin temyiz itirazları yönünden;
    Mahkeme hükmü davacı ... köy tüzelkişiliği vekiline 29.12.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise H.Y.U.Y.’nın 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 14.01.2016 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2)Davalı Hazinenin temyiz itirazlarına gelince;
    Yapılan incelemede; yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı son oturumda oluşturulan kısa kararda çekişmeli 108 ada 143 sayılı parsel hakkında hüküm kurulduğu halde gerekçeli kararda dava konusu olan 108 ada 143 sayılı parsel hakkında mahkemece hüküm kurulmamıştır.
    Oysa, kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 t, 1991/7 E. – 1992/4 K.).
    SONUÇ;1-Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenler ile davacı ... köy tüzelkişiliğinin temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenler ile davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,13/03/2019 günü oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi