Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2543 Esas 2020/3185 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2543
Karar No: 2020/3185
Karar Tarihi: 21.10.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2543 Esas 2020/3185 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, davalı kooperatifin 2013 yılı olağan genel kurulunda alınan 7, 8, 9 ve 10 no.lu kararların ana sözleşmeye aykırı olduğunu ve müvekkillerinin muhalefeti ile alındığını ileri sürerek, kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacıların muhalefet şerhi koymadığı 7 no.lu karar için davanın şartının oluşmadığına karar vermiştir. Ancak, davacıların şahsını ilgilendiren 8 no.lu kararı açma hakkına sahip olduğuna karar verilmiştir. Mahkeme, bu kararların üyeye tebliği şart olduğunu ve dava açma süresinin tebliğden itibaren başladığını belirtmiştir. Mahkeme, işin esasına girerek alınan kararın iptal edilebilir olup olmadığını araştırılması gerektiğini belirtmiştir. Sonuç olarak, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi, davacıların temyiz talebini reddetmiştir. Kanun Maddeleri: Kooperatifler Kanunu'na göre, genel kurul kararı iptali için muhalefet şerhinin tutanağa geçirilmesi gerekmektedir (Madde 43). Üyenin şahsını ilgilendiren kararlar konusunda üyenin muhalefet şerhi koymadan iptal davası açması mümkündür (Madde 44). Ayrıca bu tür kararların üyeye tebliği şarttır ve dava açma süresi bu tarihten itibaren başlar (Madde 46).
23. Hukuk Dairesi         2017/2543 E.  ,  2020/3185 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki ticari şirket davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı kooperatifin 2013 yılı olağan genel kurul toplantısının 24/05/2014 tarihinde yapıldığını, tutanağın 7,8, 9 ve 10. maddelerinin ana sözleşmeye aykırı olduğunu ve kararların müvekkillerinin muhalefeti ile alındığını, alınan kararların kooperatifler Kanunu"un 81. maddesine aykırı olduğunu, ortakların tamamının ferdi mülkiyete geçişinin sağlanmadan kooperatifin tasfiyesine karar verildiğini, 6 ortağın kat mülkiyeti tapularının verilmediğini, iskanın alınmadığını, müvekkillerinin hakları yerine getirilmeden tasfiye olamayacağını ileri sürerek; 24/05/2014 tarihli genel kurulun 7-8-9 ve 10 no.lu kararlarının iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların iptalini talep ettiği 24/05/2014 tarihli genel kurulun 7 nolu kararda davacıların muhalefet şerhini tutanağa geçirmediğinden bu konudaki talepleri yönünden dava şartının oluşmadığı, aynı genel kurulun 8 nolu kooperatif fesih ve tasfiyesine, tasfiye memurlarının seçilmesine ilişkin alınan kararın hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin itirazı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 10/05/2017 tarihli 2017/609 E. 2017/610 K. sayılı ilamı ile verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunması gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2) Dava genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
    Genel Kurul kararlarının iptalinin istenebilmesi için üyenin genel kurula katılması, ret oyu kullanarak muhalefet şerhini tutanağa geçirmesi gereklidir. Ancak üyenin şahsını ilgilendiren kararlar konusunda üyenin muhalefet şerhi koymadan iptal davası açması mümkündür. Ayrıca bu tür kararların üyeye tebliği şart olduğundan dava açma süreside tebliğden itibaren başlar.
    Davacı tarafından iptali istenen 25.04.2014 tarihli genel kurulun 7. gündem maddesinde alınan karar davacının üyeliği ile doğrudan ilgili olduğundan muhalefet şerhi bulunmasa dahi davacı eldeki davayı yukarıda değinilen gerekçe uyarınca açabilir. Bu ...durumda mahkemece işin esasına girilerek alınan kararın iptal edilebilir olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden BOZULMASINA, HMK"nun 373/1. maddesi gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararının KALDIRILARAK dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.