3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/17886 Karar No: 2020/3881 Karar Tarihi: 25.02.2020
Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/17886 Esas 2020/3881 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2019/17886 E. , 2020/3881 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1)Katılan hakkında göz doktoru tarafından düzenlenen Düzce Atatürk Devlet Hastanesinin 24.09.2012 tarihli genel adli muayene raporunda ""2 hafta öncesinde sol gözüne künt travma hikayesi (bardak fırlatmış).... .... Hayati tehlikesi yoktur. BTM ile giderilebilir. Orbita mr ile ... Doğaldır. MR paranazal sinüslerde kalınlaşma orbita içi normal."" şeklinde ve aynı hastanenin 13.09.2012 tarihli genel adli muayene raporunda "" sol kaş üzerinde 3 cm kesi, sol yanakta 0,5 cm kesi, üst dudak sol tarafında 0,5 cm kesi, sol göz sağ tarafında 1 cm kesi, Hayati tehlikesi yoktur. BTM ile giderilemez. Durumu bildirir geçici rapordur. Kesin rapor göz hastalıkları uzmanı tarafından verilecektir.""şeklinde tespitlere yer verildiği, raporlarda yüzde sabit iz konusunda yeterli açıklama içermediği gibi ayrıca bu hususta rapor alınmadığı anlaşıldığından, katılanın tüm tedavi evrakları, raporları, film ve grafileri ile birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevkedilerek yaralanmasının yüzünde sabit ize neden olup olmadığı hususunda duraksamaya yer vermeyecek ve 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerindeki tüm unsurları kapsayacak şekilde kesin raporu aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)İddia, sanık savunması ve dosya kapsamı dikkate alınarak, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 2002-367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespiti yoluna gidilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ise şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilmesiyle 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması, 3)Gerekçeli karar başlığında katılan ..."nin isim ve kimlik bilgilerine yer verilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 232/2-b maddesine aykırı davranılması, 4)28.06.2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde; “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, sanık hakkındaki hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezasını ödememesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"un 326/son uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 25.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.