Esas No: 2021/14830
Karar No: 2022/1160
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14830 Esas 2022/1160 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/14830 E. , 2022/1160 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2019 tarihli ve 2018/154 esas, 2019/131 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 22/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 27/01/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Milas Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 11/02/2015 tarihli ve 2015/543 soruşturma, 2015/12 sayılı karar ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3.maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 09/03/2015 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, tedbirin infazı için Muğla Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2-Muğla Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 25/05/2015 tarihli ve 2015/1435 DS sayılı çağrı yazısının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 03/06/2015 tarihinde Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, şüphelinin müdürlüğe başvurduğu, 24/06/2015 tarihinde Uyulması Gereken Kurallar formu imzalatılarak aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, hastanenin 06/07/2015 tarihli raporunda idrar tahlilinde amfetamin, metamfetamin extacy maddelerinin pozitif çıktığının belirlenmesi üzerine dosyanın kapatılmasına karar verilerek 20/07/2015 tarihinde Milas Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- Milas Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 15/09/2015 tarihli ve 2015/543 soruşturma, 2015/1454 esas, 2015/1446 sayılı iddianame ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/12/2015 tarihli ve 2015/397 esas, 2015/575 sayılı kararı ile; sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 27/01/2016 tarihinde kesinleştiği,
5- Sanığın denetim süresi içerisinde 02/12/2016 tarihinde işlediği cinsel taciz suçundan Milas 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/12/2017 tarihli ve 2017/19 esas, 2017/385 sayılı kararı ile cezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine, Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 13/06/2019 tarihli ve 2018/154 esas, 2019/131 sayılı kararı ile; hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verildiği, kararın 02/07/2019 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Milas Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/02/2015 tarihli ve 2015/543 soruşturma, 2015/12 sayılı kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine ve şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin erteleme ve denetimli serbestlik süresi içerisinde uyuşturucu madde kullanmak suretiyle aynı nev'iden suçu tekrar işlediğinden bahisle açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama neticesinde, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/8. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına ilişkin Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/12/2015 tarihli ve 2015/397 esas, 2015/575 sayılı kararının 27/01/2016 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 02/12/2016 tarihinde kasıtlı bir suç işlediğinin ihbarı üzerine yapılan yargılama neticesinde hükmün açıklanması ile sanığın 5237 sayılı Kanun'un 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2019 tarihli ve 2018/154 esas, 2019/131 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde yer alan, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." şeklindeki, 191/3. maddesinde "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." ve 191/4. maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesinde yer alan "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklindeki düzenlemeler karşısında, mahkemece kovuşturma şartının henüz gerçekleşmediği kanaatine varılması durumunda 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği,
Somut olayda, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın şüphelinin mernis adresine doğrudan tebliğ edildiği, 7201 sayılı Kanun'un 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres esas alınarak, 7201 sayılı Kanun'una göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüphelinin mernis adresine doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi nedeniyle usule aykırı şekilde yapılmış olduğu, buna göre anılan kararın usulüne uygun olarak sanığa tebliğ edilmemesi sebebiyle kesinleşmediğinden erteleme süresinin başlamayacağı ve ikinci eyleme konu suçun erteleme süresinde işlendiğinin kabul edilemeyeceği, dolayısıyla kovuşturma şartının gerçekleşmediği cihetle, sanık hakkında açılan kamu davasının durması yerine, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2019 tarihli ve 2018/154 esas, 2019/131 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında 27/01/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda Milas Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/02/2015 tarihli ve 2015/543 soruşturma, 2015/12 sayılı kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesine ve şüpheli hakkında bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı takiben, şüphelinin erteleme süresi içerisinde uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle belirlenmesi nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/12/2015 tarihli ve 2015/397 esas, 2015/575 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına karar verildiği, kararın 27/01/2016 tarihinde kesinleşmesinden sonra, sanığın denetim süresi içerisinde 02/12/2016 tarihinde kasıtlı bir suç işlediğinin ihbarı üzerine Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2019 tarihli ve 2018/154 esas, 2019/131 sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Kanun'un 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/2. maddesinde yer alan, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." şeklindeki, 191/3. maddesinde "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." ve 191/4. maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/8. maddesinde yer alan "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklindeki düzenlemeler karşısında, mahkemece kovuşturma şartının henüz gerçekleşmediği kanaatine varılması durumunda 5271 Ceza Muhakemesi Kanununun 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği,
Somut olayda, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın şüphelinin doğrudan MERNİS adresine tebliğ edildiği, 7201 sayılı Kanun'un 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres esas alınarak, 7201 sayılı Kanun'a göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüphelinin MERNİS adresine doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi nedeniyle tebligatın usule aykırı olduğu, kararın usulüne uygun olarak sanığa tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediğinden erteleme süresinin başlamayacağı ve ikinci eyleme konu suçun erteleme süresi içerisinde işlendiğinin kabul edilemeyeceği, dolayısıyla kovuşturma şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından, sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/8. maddesi gereğince durmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle, kovuşturma şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan “kamu davasının durmasına ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın usulüne uygun şekilde tebliği ile kesinleştirilmesinden sonra infazının sonucunun beklenilmesi için Milas Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde olduğundan, Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2019 tarihli ve 2018/154 esas, 2019/131 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
09/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.