Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/14834
Karar No: 2022/1161
Karar Tarihi: 09.02.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14834 Esas 2022/1161 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2021/14834 E.  ,  2022/1161 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/02/2019 tarihli ve 2018/642 esas, 2019/118 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında 19/02/2018 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 13/08/2018 tarihli ve 2018/1649 soruşturma, 2018/100 sayılı karar ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun'un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu, itiraz süresi ve merciinin gösterildiği, kararın doğrudan şüphelinin MERNIS adresine tebliğe çıkarıldığı, 03/09/2018 tarihinde şüphelinin MERNİS adresinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, tedbirin infazı için Nevşehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    2- Nevşehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 14/08/2018 tarihli ve 2018/456 DS sayılı çağrı yazısının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 17/08/2018 tarihinde MERNİS adresinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle 06/09/2018 tarihli uyarı yazısının yine doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 12/09/2018 tarihinde MERNİS adresinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle dosyanın kapatılmasına karar verilerek 26/09/2018 tarihinde Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
    3- Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak, 01/10/2018 tarihli ve 2018/8320 soruşturma, 2018/1792 esas, 2018/1380 sayılı iddianame ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    4- Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 12/02/2019 tarihli ve 2018/642 esas, 2019/118 sayılı kararı ile; sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında; “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/08/2018 tarihli ve 2018/1649 soruşturma,2018/100 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin yükümlülüklere uymamakta ısrar etmesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/02/2019 tarihli ve 2018/642 esas, 2019/118 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 23/12/2019 tarihli ve 2019/5427 esas, 2019/8638 karar sayılı ilâmında da değinildiği üzere, şüpheli hakkında verilen "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, şüpheli hakkında Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/08/2018 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın 03/09/2018 tarihinde doğrudan şüphelinin mernis adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilerek usulsüz şekilde tebliğ edildiği gibi Nevşehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından çıkartılan çağrı yazısının 17/08/2018 tarihinde, uyarı yazısının da 02/10/2018 tarihinde yine sanığın doğrudan mernis adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilerek usulsüz şekilde tebliğ edildiği anlaşılmakla, her ne kadar sanığın başvuruda bulunmaması gerekçesiyle denetim dosyasının kapatılarak Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulması üzerine kamu davası açılmış ise de, şüphelinin doğrudan mernis adresine çıkarılan tebligatların usulsüz olduğu, kamu davasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın usulüne uygun şekilde tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği, bu nedenle infazına da başlanamayacağı, denetimli serbestlik müdürlüğünce yapılan tebligatların hukukî sonuç doğurmayacağı, bu durumda kovuşturma şartı olan ısrar şartının da gerçekleşmeyeceği cihetle usulüne uygun bir tedavi ve denetimli serbestlik infaz süreci bulunmadığından kamu davasının açılma koşulunun gerçekleşmediği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/08/2018 tarihli ve 2018/1649 soruşturma, 2018/100 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin yükümlülüklere uymamakta ısrar etmesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/02/2019 tarihli ve 2018/642 esas, 2019/118 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 23/12/2019 tarihli ve 2019/5427 esas, 2019/8638 karar sayılı ilâmında da değinildiği üzere, şüpheli hakkında verilen "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, şüpheli hakkında Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/08/2018 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın 03/09/2018 tarihinde doğrudan şüphelinin mernis adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilerek usulsüz şekilde tebliğ edildiği gibi Nevşehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından çıkartılan çağrı yazısının 17/08/2018 tarihinde, uyarı yazısının da 02/10/2018 tarihinde yine sanığın doğrudan mernis adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilerek usulsüz şekilde tebliğ edildiği anlaşılmakla, her ne kadar sanığın başvuruda bulunmaması gerekçesiyle denetim dosyasının kapatılarak Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulması üzerine kamu davası açılmış ise de, şüphelinin doğrudan mernis adresine çıkarılan tebligatların usulsüz olduğu, kamu davasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın usulüne uygun şekilde tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği, bu nedenle infazına da başlanamayacağı, denetimli serbestlik müdürlüğünce yapılan tebligatların hukukî sonuç doğurmayacağı, bu durumda kovuşturma şartı olan ısrar şartının da gerçekleşmeyeceği cihetle usulüne uygun bir tedavi ve denetimli serbestlik infaz süreci bulunmadığından kamu davasının açılma koşulunun gerçekleşmediği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/02/2019 tarihli ve 2018/642 esas, 2019/118 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Her ne kadar, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteminin son paragrafında “Ordu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/09/2018 tarihli ve 2018/93 esas, 2018/655 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmiş ise de, sözkonusu kararın sanık ... hakkında değil ... ... ... hakkında olduğu ve bu kararın Dairemizin 01/12/2021 tarihli ve 2021/13896 esas, 2021/12760 sayılı ilamı ile kanun yararına bozulmasına karar verildiği de gözetilerek bu husus maddi hata kabul edilerek yapılan değerlendirmede;
    Şüpheli ... hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/08/2018 tarihli ve 2018/1649 soruşturma, 2018/100 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı takiben, şüphelinin yükümlülüklere uymamakta ısrar etmesi nedeniyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/02/2019 tarihli ve 2018/642 esas, 2019/118 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesinde; “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” düzenlemesi ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsendiği dikkate alındığında; somut olayda Cumhuriyet savcılığınca ve denetimli serbestlik müdürlüğünce çıkarılan tebligatların öncelikle bilinen en son adrese, MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, somut olayda, şüphelinin doğrudan MERNİS adresine çıkarılan tebligatların usulsüz olduğu, kamu davasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın usulüne uygun şekilde tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği, bu nedenle infazına da başlanamayacağı, denetimli serbestlik müdürlüğünce çıkarılan çağrı ve uyarı yazılarının da doğrudan MERNİS adresine tebliğ edilmesi nedeniyle usulsüz olduğu, kamu davasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın kesinleşmemiş olması nedeniyle müdürlükçe yapılan tebligatların hukuki sonuç doğurmayacağı, bu durumda kovuşturma şartı olan ısrar şartının da gerçekleşmeyeceği anlaşıldığından, usulüne uygun bir tedavi ve denetimli serbestlik infaz süreci bulunmadığından kamu davasının açılma koşulunun gerçekleşmediği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırıdır.
    Sonuç olarak; kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın usulüne uygun şekilde tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği, bu nedenle infazına da başlanamayacağı, denetimli serbestlik müdürlüğünce yapılan tebligatların tebliği usulsüz olduğu gibi erteleme kararının kesinleşmemesi nedeniyle hukuki sonuç da doğurmayacağı, bu nedenle kovuşturma şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından, mahkemece durma kararı verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
    D-) Karar:
    Açıklanan nedenlerle, mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma kararı” verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/02/2019 tarihli ve 2018/642 esas, 2019/118 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 09/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi