2. Ceza Dairesi Esas No: 2020/2378 Karar No: 2020/3868 Karar Tarihi: 03.03.2020
Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/2378 Esas 2020/3868 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından sanık hüküm giymiştir. Ancak sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğu belirtilmiştir. Bilinen en son adres olarak MERNİS adresi kabul edilse de doğrudan MERNİS şerhi düşülmeden yapılan tebligat işlemi usulsüzdür. Ayrıca müştekinin doğrudan adres kayıt sistemindeki adresinde tebligat yapılmış olması geçersizdir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri ise Tebligat Kanunu'nun 10/2. fıkrası, 21/1 ve 21/2. maddeleri ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesidir.
2. Ceza Dairesi 2020/2378 E. , 2020/3868 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1- 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. fıkrasında yer alan, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, somut olayda temyize gelmeyen sanık ...’ın yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın, sanığın sorgusunda bildirdiği aynı zamanda MERNİS adresi olan bilinen en son adresine doğrudan MERNİS şerhi düşülerek Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca yapılan tebligat işleminin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında; gerekçeli kararın adı geçen sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek, tebliğ belgesi ile birlikte verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklendikten ve ek tebliğname de düzenlendikten sonra incelenmek üzere iadesinin mahallince sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 2- 27.01.2015 tarihli duruşmada davaya katılmak istediğini beyan eden ve katılma talebi konusunda bir karar verilmeyen müştekinin yokluğunda verilen kararın, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesine göre öncelikle müştekinin kovuşturma aşamasındaki ifadesinde bildirdiği son bilinen adresi olan “... Mahallesi ... Caddesi No:95 Merkez/Sakarya” adresine tebliğe çıkartılması, ancak bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek tebligatın bu adrese yapılması gerekirken; müştekinin doğrudan adres kayıt sistemindeki adresinde, baldızına tebliğ yapıldığının ve bu şekilde yapılan tebliğ işleminin geçersiz olduğunun anlaşılması karşısında; gerekçeli kararın öncelikle müştekinin kovuşturma aşamasında bildirdiği adresine (cezaevinde ise cezaevi adresinde bizzat kendisine) buradan iade dönerse MERNİS adresine usulüne uygun olarak tebliğ edilerek, tebligat ilmühaberi ile birlikte birlikte verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklendikten ve ek tebliğname düzenlendikten sonra incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 03/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.