Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/430
Karar No: 2022/1801
Karar Tarihi: 09.02.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/430 Esas 2022/1801 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından açılan dava kapsamında, sanıkların katılının rızası dışında abonelik sözleşmesi düzenlemesi suçlamasıyla mahkum edildiği ve bu suçun sübut bulduğu belirtilmiştir. Ancak, sanığın eyleminin özel hüküm niteliğinde bulunan Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi hükümlerine aykırı olduğu ve sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu kapsamda, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen geçici 5. madde hükmü de dikkate alınarak hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi, 5809 sayılı Kanun'un 104 ve 105. maddeleri, 6518 sayılı Kanun'un 63. maddesinin 10. fıkrası ve 56. maddesi olarak belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi         2020/430 E.  ,  2022/1801 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    1) Sanıklar hakkında katılanın bilgi ve rızası dışında onun adına abonelik sözleşmeleri düzenledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; katılanın 11/10/2012 tarihinde mahkemeye sunduğu dilekçede; sadece .....numaralı hattın taşınmasına ilişkin rızası ve imzası olduğu ancak abonelik sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ettiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 tarih ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği gibi rızanın açık veya zımni olabileceği, bu nedenle katılan adına rızası doğrultusunda ......numaralı aboneliğin düzenlenmesi eyleminin suç oluşturmadığı, ancak bayiye iletişim numarası olarak bıraktığı rızası ve imzası olmadan taşıma işlemi gerçekleştirilen ...... numaralı hatta ilişkin abonelik sözleşmesi düzenlenmesinde, abonelik sözleşmesindeki imzanın katılana ait olmadığı ve elde edilecek menfaatin sanıklara ait olduğu bu nedenle bu abonelik sözleşmesi yönünden suçun sübut bulduğu anlaşılmakla; hüküm tarihinden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun’ un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’ nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz.” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek ve değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz.” hükümleri karşısında, sanığın eyleminin özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu ve sanıklara ön ödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden “özel belgede sahtecilik” suçundan hükümler kurulması yasaya aykırı,
    2) Sanıkların eylemine uyan 5809 sayılı Kanun'a aykırılık suçunda, ön ödemenin gerçekleşmemesi halinde; hükümden sonra 16.03.2020 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli 2020/181 Esas, 2021/14 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’ na 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan hükme bağlanmış" ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 09.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





















    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi