16. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/11868 Karar No: 2015/368 Karar Tarihi: 02.02.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/11868 Esas 2015/368 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2014/11868 E. , 2015/368 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 116 ada 6 parsel sayılı 24.496,04 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılmak suretiyle tespit edilmiş ve tespitin hükmen kesinleşmesi sonucu özel siciline kaydedilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece aynı çekişmeli taşınmaz bölümü hakkında daha önce davacı ..."in oğlu ... tarafından açılan ve ret kararı ile sonuçlanan Kadastro Mahkemesinin 2009/450 Esas ve 2009/732 Karar sayılı hükmünün kesin hüküm olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği gibi, bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. (1086 sayılı HMK"nın 237. maddesi, 6100 sayılı HMK"nın 303. maddesi) Farklı bir ifadeyle; dava şartları arasında sayılan "kesin hüküm"; davanın taraf, sebep ve konusunun aynı olması halinde mümkündür. Mahkemece kesin hüküm sayılan Kadastro Mahkemesi’nin 2009/450 Esas ve 2009/732 Karar sayılı dava dosyası ile eldeki davanın davacı tarafı ve dava sebepleri birbirinden farklı olduğundan bahsi geçen ilam davacı ... aleyhine kesin hüküm oluşturmayacaktır. Ne var ki; Kadastro Mahkemesinin bahsi geçen dava dosyası ile aynı taşınmaz bölümü hakkında yapılan araştırma ile taşınmazın öncesinin mera olduğunun tespitine ilişkin hüküm, davacı aleyhine kuvvetli delil olup, dosya kapsamından aksinin kanıtlanamadığının anlaşılmış olmasına göre davanın reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olup yeniden yargılamaya gerek olmadığından hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 02.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.