MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında ... 22. Asliye Hukuk ve ... 5. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, davacının herhangi bir kredi talebi bulunmadığı halde davalı banka tarafından hakkında icra takibi yapıldığı iddiasıyla davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
... 22. Asliye Hukuk Mahkemesince, "Davanın 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... 5. Tüketici Mahkemesi tarafından ise taraflar arasında kredi sözleşmesi bulunduğunun kabul edilmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; "Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi"; tüketici ise "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de "Tüketici işlemi", "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi" ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
Somut olayda, davacı vekili, davalı bankanın, müvekkilinin ortağı olduğu ... San. Dış Tic. Ltd. Şti. ile davalı banka arasında 03.05.2005 tarihinde 25.000.-TL tutarlı genel nakdi ve gayrı nakdi kredi sözleşmesi imzalandığını akabinde 06.03.2006 tarihinde kredi tutarının 30.000.-TL"ye çıkartıldığını belirterek bu sözleşmeye istinaden müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, müvekkilinin ortağı bulunduğu şirketteki hisselerini 22.03.2006 tarihinde devrettiğini, kredi limitinin yükseltildiği tarihte hisselerini devretmiş olduğunu, davalı bankadan kredi talebinde bulunmadığını, takibe konu kredi sözleşmesindeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalılara borçlu bulunmadığının tespiti ile maaş haczi yoluyla kesilen paranın da müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bu durumda tarafların tüketici tanımına uymadığı, taraflar arasında tüketici işlemi bulunmadığı, uyuşmazlığın ticari nitelikteki genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın ... 22. Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılası gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11.10.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.