Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6162
Karar No: 2013/12800
Karar Tarihi: 03.07.2013

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/6162 Esas 2013/12800 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar, davacının işyeri ile ilgili denetim ve incelemelerde yasaya uygun hareket etmemesi nedeniyle maddi ve manevi zarara uğratılması gerekçesiyle tazminat istemiyle açılan davanın reddedilmesi üzerine temyiz etmişlerdir. Mahkeme, davalıların kamu görevlisi olması nedeniyle dava açılabilecek husumetin idare aleyhine açılması gerektiğini belirterek reddetmiştir. Yasa gereği, kamu görevlilerinin yetkileri kullanılırken işlediği kusurlar nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalarının idare aleyhine açılabileceği belirtilmiştir. Ayrıca, karşı davacı tarafından açılan manevi tazminat davasında, ceza yargılamasının sonucu beklenmeli ve karar, tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek verilmelidir. Kanunlar: Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K., Borçlar Yasası 53. madde.
4. Hukuk Dairesi         2013/6162 E.  ,  2013/12800 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    .

    Davacı ... tarafından, davalı ... vdl aleyhine 01/07/2007 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl dava ve karşı davacı ..."nın karşı davasının reddine dair verilen 12/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ... ile davalı-karşı davacı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Tarafların asıl davaya yönelik temyiz itirazları yönünden; asıl dava, kamu görevlisi olan davalıların, kişisel amaç ve kusurlarından kaynaklandığı iddia olunan mevzuata aykırı eylemleri ve hatalı stok incelemesi nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş; karar, davacı ile davalı-karşı davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.
    Davaya konu edilen olayda, serbest bölge müdürü, gümrük müdürü ve gümrük müfettişi olan davalılar 657 sayılı yasa hükümlerine tabi olup kamu görevlisidir. Davalıların, davacının işyeri ile ilgili denetim ve incelemeleri sırasında mevzuata uygun hareket etmemeleri, iş yerine zorla girmeleri, gerçeğe aykırı tutanaklarla ilgisiz ve yetkisiz kişileri ilgili ve yetkili gibi göstermeleri, görevleri gereği olmamasına rağmen stokları değiştirmeleri, aynı olayla ilgili birden çok suç duyurusunda bulunmaları ve mallarını teslim etmemeleri şeklindeki eylemlerinden dolayı zarara uğranıldığı iddia edildiğine göre, Anayasa"nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası"nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabileceğine ilişkin yasal düzenleme uyarınca husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece açıklanan yasal düzenleme gözetilerek, davalılar hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddedilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    2-Karşı davacı ..."nın karşı davaya yönelik temyiz itirazları yönünden; karşı dava, kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Karşı dava konusu olay nedeniyle davalı hakkında iftira suçundan.... Asliye Ceza Mahkemesi"nde yargılamanın devam ettiği anlaşılmaktadır.
    Borçlar Yasası"nın 53. maddesi gereğince ceza mahkemesinin beraat kararı, hukuk yargıcı yönünden bağlayıcı değilse de, ceza mahkemesince belirlenecek maddi olgular hukuk yargıcı yönünden de bağlayıcıdır. Dava konusu olayın özelliği nedeniyle ceza yargılaması sonucu belirlenecek maddi olgular eldeki davayı etkileyecek nitelikte bulunduğundan ceza soruşturmasının sonucu beklenmeli ve ondan sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmelidir.
    Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, eksik inceleme ile yazılı biçimde karar verilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen nedenle taraflar yararına, (2) numaralı bentte gösterilen nedenle karşı davacı ... yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların asıl davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdiden incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 03/07/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesi, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmamaktadır.
    Dava dilekçesinde belirtilen maddi olgulardan davalının salt kişisel kusuruna dayanıldığının anlaşılması karşısında öncelikle bu iddia doğrultusunda delillerin toplanıp değerlendirilerek sonuca varılması gerekir. Açıklanan nedenlerle bozma kararının (1) nolu bendine katılmıyorum. 03/07/2013


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi