10. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/18458 Karar No: 2010/4894 Karar Tarihi: 05.04.2010
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2008/18458 Esas 2010/4894 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2008/18458 E. , 2010/4894 K.
"İçtihat Metni"
.....
Dava, trafik kazası sonucu yaralan sigortalılara ve yaşamını yitiren sigortalının haksahiplerine yapılan sosyal sigorta yardımlarının rücuan ödetilmesi istemine ilişkindir .
Mahkemece,davanın kabulü yönünde karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Kurum zararının tazmini istemine ilişkin olarak verilen hükümde 3.517,00 TL Kurum alacağının 02.11.2006 tarihinden, 50.026,92 TL Kurum alacağının 05.05.2006 tarihinden itibaren yasal faizle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren faiz yürütülerek poliçe limiti ile sınırlı olmak ve hak sahiplerine yaptığı ödeme düşülmek suretiyle limit kalması halinde kalan limit kadar sorumlu olmak koşuluyla alacağın tahsiline karar verilmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388. maddesinin “Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmü uyarınca, mahkemece kurulan hükmün, infaz aşamasında bir belirsizliğe neden olmayacak şekilde, taraflara yüklenen sorumlulukları açık bir biçimde ifade eder nitelikte olması gereklidir.
./.. -2-
Bu açıklamalar doğrultusunda, davalı ... şirketinin poliçe limiti esas alınmak suretiyle, açıkça sorumlu olduğu Kurum zararının ne kadar olduğu belirlenmeli, yapılan ödeme tutarları poliçe limitinden düşülmeli ve bakiye sorumluluk miktarının olup olmadığı hükme yazılmak suretiyle hükmün infazında belirsizliğe neden olmayacak şekilde hüküm oluşturulmalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılardan .... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ....adesine, 05.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.