Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2330
Karar No: 2020/3183
Karar Tarihi: 21.10.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2330 Esas 2020/3183 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, ayrıldığı kooperatiften ödediği aidatların iadesini istemiş ancak kooperatif erteleme kararı almıştır. Mahkeme, kooperatifin mevcudiyetinin tehlikeye düşüp düşmediği hususunda araştırma yapılmadan davanın reddine karar vermiştir. Kanuna göre, ertelemenin geçerli olabilmesi için çıkma payı alacağının ödenmesi halinde kooperatif mevcudiyetinin tehlikeye düşmesi gerekmektedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/1 nci maddesi ve anasözleşmenin 15 nci maddesi gereğince, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ayrıldığı yıl sonu bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkı vardır. Aynı Kanun'un 17/2 nci maddesi uyarınca kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği gerekçesiyle ödemelerin 3 yıla kadar geciktirilmesine ilişkin bir kararın, anılan aynı genel kurulda alınması ve mahkemece, ödemenin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğunun bilirkişi raporu ile yargılama sırasında saptanması halinde, erteleme kararındaki süre geçmeden önce açılan dava, alacağın muaccel olmasından önce (erken) açıldığı gerekçesiyle reddedilmelidir.
23. Hukuk Dairesi         2017/2330 E.  ,  2020/3183 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin üyesi bulunduğu davalı kooperatiften ayrıldığını, her ne kadar kooperatifçe 3 yıl erteleme kararı verilmişse de, kooperatife müvekkilinin yerine çok sayıda üye kaydedildiğini ve usulüne uygun bir erteleme kararı alınmadığını ileri sürerek; kooperatife yatırmış olduğu aidatlarından şimdilik 10.000,00 TL tutarının 2008 yılı bilançosunun kesinleştiği genel kuruldan itibaren 1 ay sonraya tekabül eden 06.05.2009 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ve bir kısım ortakların istifasından sonra 11.05.2008 günü yapılan olağan üstü genel kurul toplantısında; kooperatiften ayrılan veya istifa eden üyelerin geri ödemelerinin 3 yıl sonunda yapılması için yönetim kuruluna oy birliği ile yetki verildiği, davacının istifa ettiği 2008 yılma ilişkin işlem, hesap ve bilançonun görüşüldüğü 05.04.2009 tarihli genel kurul toplantısında çıkan ve çıkarılan ortaklara yapılacak ödemelerin 3 yıla kadar geciktirilmesi yönünde herhangi bir karar alınmadığı, 11.05.2008 günlü genel kurulda çıkan ve çıkarılan ortaklara yapılacak ödemelerin üç yıl sonunda ödenmesi yönünde alınan karardan da dönülmediği, iş bu davanın erteleme kararı dolmadan açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, istifa eden davacının çıkma payı alacağının tahsiline ilişkindir. Kooperatif üyeliğinden ayrılan ortak, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 17/1 nci maddesi ve anasözleşmenin 15 nci maddesi gereğince, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ayrıldığı yıl sonu bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haiz olup, ayrıldığı yıl sonu bilançosunun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir. Aynı Kanun"un 17/2 nci maddesi uyarınca kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği gerekçesiyle ödemelerin 3 yıla kadar geciktirilmesine ilişkin bir kararın, anılan aynı genel kurulda alınması ve mahkemece, ödemenin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğunun bilirkişi raporu ile yargılama sırasında saptanması halinde, erteleme kararındaki süre geçmeden önce açılan dava, alacağın muaccel olmasından önce (erken) açıldığı gerekçesiyle reddedilmelidir.
    Öte yandan, davalı kooperatif anasözleşmesinin 15 nci maddesinde "Ortaklığı sona erenlerin yerine ortak alınması halinde eski ortağın 21. madde uyarınca ödediği gider taksitleri derhal ödenir." hükmü yer almaktadır. Ayrılan ortağın doğrudan üyelik payı yerine yeni ortak alınması halinde eski ortağın yapmış olduğu ödemelerin derhal kendisine iade edilmesi gerekmektedir. Bu durumda, erteleme kararı alınmış olsa bile davalı bu karardan yararlanamayacaktır. Gerek davacı yerine üye alınması gerekse alınmaması halinde iade edilecek aidatlar bakımından ifa günü belli olup, kooperatifin temerrüde düşürülmesi için ayrıca ihtar gönderilmesine gerek bulunmamaktadır.
    Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, ana sözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile, genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir.
    Erteleme kararı, kooperatife sadece yapacağı geri ödemeleri üç yıla kadar erteleme hakkı verir. Bu sürenin sonunda ortak, yine aynı yasa maddesi ile tip anasözleşmenin 15/1.maddesi uyarınca, yaptığı ödemelerin iadesini, ayrıldığı yılın bilanço tarihinden itibaren bir ay geçtikten sonraki tarihten itibaren faiziyle birlikte geri isteyebilir. Ancak, davacıya yapılacak geri ödeme, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecekse, dolayısıyla erteleme kararı geçerliyse ve dava, erteleme süresi dolmadan açılmışsa, zamanından önce açılan davanın reddi gerekecektir.
    Bu aşamada hemen belirtilmelidir ki, böyle bir erteleme kararı alınsa dahi, dava edilmesi durumunda, mahkemelerce öncelikle, ortağın istediği iade alacağının, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürüp düşürmeyeceğinin kooperatif kayıtları incelenerek tespit ettirilmesi gereklidir.
    Somut olayda, davacının istifa tarihinden sonra 11.05.2008 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulda çıkma paylarının ödenmesinin 3 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiş, daha sonra yapılan 05.04.2009 tarihli olağan genel kurul toplantısında bu konuda herhangi bir karar alınmamıştır. Hukuk Genel Kurulunun 07.05.2014 tarih 2013/23-1051 E. 2014/627 K. sayılı ilamı gereği, 11.05.2008 tarihinde alınan erteleme kararı usulüne uygun bir erteleme kararı olup davacı açısından hüküm doğurur, ancak bu ertreleme kararının geçerli olabilmesi için çıkma payı alacağının ödenmesi halinde kooperatif mevcudiyetinin tehlikeye düşmesi gerekmektedir. Mahkemece ertelemenin geçerli olduğu bu nedenle davanın erken açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de kooperatifin mevcudiyetinin tehlikeye düşüp düşmeyeceği araştırılmamıştır. Açıklanan nedenlerle mahkemece, davacıya çıkma payı ödendiği takdirde kooperatifin malvarlığının tehlikeye düşüp düşmeyeceği ayrıca davacı yerine kooperatife yeni ortak alınıp alınmadığı hususlarında araştırma yapılarak elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi