Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/24047
Karar No: 2017/6044
Karar Tarihi: 29.05.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/24047 Esas 2017/6044 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/24047 E.  ,  2017/6044 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki istirdat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacıya ait depoyu kiralayan şirketin davalı nezdinde işyeri ... poliçesi düzenlettiğini, bu işyerinde oluşan dahili su basması nedeniyle sigortalısına ödeme yaptığını iddia ederek ihtarname gönderen davalıya, 5.838,00 TL"nin 13.01.2012 tarihinde ödendiğini, davacının davalıya ödeme yaptıktan sonra yaptığı araştırmada, su basma olayının davalı sigortalısının muslukları açık bırakmasından kaynaklandığını öğrendiğini, davacının kiracısının hatası sonucu oluşan zarardan bir sorumluluğu olmadığı halde ... tehdidi nedeniyle ödeme yaptığını, bu durumda davalının rücuen tahsilat yapmasının haksız olduğunu belirterek, davacının ödediği 5.838,00 TL"nin ödeme tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davalının sigortalısına ödeme yapmasının dayanağı olan dahili su baskınının, davacıya ait taşınmazdaki temiz su gidiş hortumunun patlaması ile zemine yayılan suların sigortalıya ait emteaya zarar vermesi biçiminde gerçekleştiğini, taşınmazının zaman içinde yıpranan su tesisatını onartmayan davacının yapı maliki olarak zarardan sorumlu olduğunu, ödedikleri bedelin rücuen tahsilinde bir usulsüzlük bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacıya ait taşınmazın su tesisatındaki eskime nedeniyle patlayan su hortumunun işyerinde hasara neden olduğu, bu durumun ekspertiz raporunu düzenleyen eksperin tanık sıfatıyla verdiği beyanlarla sabit olduğu, davacının yapı maliki olarak tesisattaki arızanın sebep olduğu zarardan sorumlu olduğu ve davalıya ödediği bedelin istirdatını talep hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davacıya ait taşınmazda meydana gelen dahili su basması nedeniyle, sigortalısına ödeme yapan davalı işyeri sigortacısının ödediği ve daha sonra zarardan sorumlu olduğu iddiası ile yapı maliki davacıdan rücuen tahsil ettiği bedelin istirdatı istemine ilişkindir.
    Davalı ... şirketi, sigortalısı olan dava dışı 3. kişiye ödeme yapmış, ödediği bedeli de sigortalısının halefi olarak davacıdan rücuen tahsil etmiştir. Davalı sigortacının halefi olduğu sigortalı ise, davacının kiracısıdır. Bu itibarla, davalının halefiyet gereği davacıdan tahsil ettiği bedelin istirdatı istendiğine göre; görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davacı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır.
    ... İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 03.07.1944 sayılı kararında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, ... poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticarî dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır.
    6100 sayılı HMK"nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı ... ve İflas Kanununa göre ilamsız ... yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler.” hükmüne yer verilmiştir. (1086 Sayılı HUMK"nun 8/II-1 maddesinde de "dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği” şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti).
    Somut olayda; davalı ... şirketinin, sigortalısının halefi olarak davacıdan rücuen tahsil ettiği bedelin istirdatı istemiyle açılan davada, dava dışı ... ettiren
    ile davacı arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesidir. Davada sorumluluğun tespitinde kira sözleşmesi hükümleri de değerlendirilecektir.
    O halde; mahkemece, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevine girdiği dikkate alınarak, HMK"nun 114/1-c. maddesine göre görevsizlik nedeniyle HMK"nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı olduğu biçimde işin esasının incelenerek hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre ise; davalı sigortacının işyeri sigortacısı olduğu taşınmazda dahili su baskını olduğu, davalının bu nedenle sigortalısına ödeme yaptığı, davalının ödediği 5.838,00 TL"yi yapı maliki sıfatıyla zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davacıdan 18.01.2012 tarihinde rücuen tahsil ettiği hususları, tarafların kabulüne olup bu konularda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının maliki olduğu taşınmazda 02.10.2011 tarihinde meydana gelen dahili su baskınının sebebi noktasında toplanmaktadır. Bu hususta da, davalı sigortacı, taşınmazın su tesisatındaki yıpranma nedeniyle patlayan su hortumundan zemine akan sular nedeniyle olayın meydana geldiğini; davacı ise, davalının sigortalısı tarafından suların kesik olduğu akşam saatinde açık unutulan musluktan sabah saatlerine kadar akan suyun hasara yol açtığını iddia etmektedir.
    Mahkeme tarafından, olayın oluş biçimi ile hasarın sebebi konusunda, davacı ve davalı tarafın bildirdiği tanıklar dinlenmiş; davalı tarafından olaydan sonra görevlendirilen ve hasar ekspertiz raporunu düzenleyen eksperin beyanları esas alınarak, davacıya ait taşınmaz su tesisatındaki bakım eksiği ve yıpranma nedeniyle temiz su hortumunun patladığı, hasarın bu şekilde oluştuğu kabul edilerek davacının zarardan sorumluluğu nedeniyle istirdat isteminin reddine karar verilmiştir. Hasarın oluş biçimi ve sebebinin tespiti bakımından mahkeme tarafından herhangi bir rapor alınmadan, sadece davalı eksperinin beyanları doğrultusunda verilen karar, eksik incelemeyi içermektedir.
    Olayın meydana geldiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 279. ve 280. maddelerinde, kiralananın muhafazası ve esaslı tamiratı gerektiren hallerde kiraya verene ihbar mükellefiyeti düzenlenmiş olup; aynı mahiyetteki düzenlemeye 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 318. maddesinde de yer verilmiş ve kiracının kendisinin gidermek zorunda olmadığı önemli ayıpları kiraya verene bildirmekle yükümlü olduğu, bildirimi yapmaması halinde doğacak zarardan sorumlu olacağı prensibi
    benimsenmiştir. Davacının maliki olduğu taşınmazın, kira sözleşmesi kapsamında, davalı sigortacının sigortalısı tarafından kullanıldığı da sabit olduğuna göre; Borçlar Kanunu"nun kiraya ilişkin düzenlemeleri ile yapı malikinin sorumluluğuna ilişkin düzenlemelerinin birlikte gözetilmesi suretiyle sonuca ulaşılması gerektiği açıktır. Mahkemece bu yönden de herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir.
    İfade olunan bu hususlar karşısında; gerekli görüldüğü takdirde mahallinde keşif de yapılmak suretiyle, konusunda uzman inşaat mühendisi bilirkişiden, davacıya ait taşınmazın mutfak kısmındaki eyve altında bulunan temiz su hortumunun, kesik olan suların sonradan gelmesi üzerine oluşan basınç etkisiyle patlamasının mümkün olup olmadığı, açık unutulan musluktan gece boyu akan su nedeniyle taşınmazın zeminine suların akması suretiyle hasarın oluşmasının mümkün olup olmadığı, davacıya ait taşınmazdaki su tesisatının genel durumu ile bakımlı olup olmadığı, davacı ve davalı tarafın iddialarına göre olayın muhtemel oluş biçiminin ne olduğu konularında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak; yapı maliki olan davacıya ait taşınmazın kiracının kullanımında olduğu ve davacının taşınmazı her an kontrol etme imkanı olamayacağı, bakımında eksik olduğu kabul edilen su hortumuna ilişkin tadilatın basit onarım işi olup olmadığı ve buna göre davacı ile kiracısının sorumluluğu konuları da irdelenmek suretiyle, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi