....
Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumun giren sigortalıya sağlanan sosyal sigorta yardımlarının rücuan ödetilmesi istemine ilişkindir..
Mahkemece,davanın reddi yönünde karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum, iş kazası sonucunda sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan peşin sermaye değerli gelir ve ödenen geçici iş göremezlik ödeneği nedeniyle uğranılan kurum zararının tazmini istemiş, mahkemece, alınan kusur raporuna dayanılarak, davalı işverenin kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olay, davalı işverene ait işyerinde plastik enjeksiyon makinesinde çalışan kazalının, makinenin arkasında bulunan hammadde bölmesine hammaddeyi koyduğu sırada, yukarıda kolonların üzerinde hava tesisatı çeken diğer bir işçinin yaptığı iş kapsamında kestiği plastik boru parçasını, aşağı doğru kazalının bulunduğu bölmeye atması ve o sırada orada bulunan kazalının gözüne isabet ederek yaralanması şeklinde olmuştur. İş kazasının oluşumuna etkide bulunan kusurlu hareketlerinin belirlenmesine yönelik olarak alınan ve hükme dayanak yapılan kusur raporunda; “kişisel koruyucu kullanılmasını gerektirecek bir iş olmaması ve olay mahallinde süreklilik arz eden bir çalışma bulunmaması… olayda tamamen kötü tesadüf faktörünün etkili olduğu” gerekçeleri ile taraflara yüklenecek kusur bulunmadığı belirtilmiştir. Olayın oluş şekline, kazanın oluşumuna etkide bulunanların kusurlu hareketlerine, iş yerinde alınması gerekli iş güvenliği tedbirlerinin belirlenmesine yeterli açıklık kazandırmayan ve iş kazasının nedenini kötü tesadüfe indirgeyen bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulmuş olması doğru değildir. İş kazasının oluşumunda, yeterli İş güvenliği önlemlerini almayan işverenin kusurlu olduğu belirgindir.
....

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme sonucunda yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.


....