11. Hukuk Dairesi 2014/16745 E. , 2015/1928 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/04/2014 tarih ve 2009/284-2014/321 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı kooperatif tarafından ... Orman İşletme Müdürlüğü .... Şefliği tensil programında bulunan kesim ve nakliye işlemlerinde müvekkilinin kendi adına kayıtlı araç ile görev aldığını, yaptığı nakliye işi nedeniyle taşıma ücretinin müvekkiline ödenmemesi nedeniyle başlattıkları icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddia ettiği şekilde müvekkili kooperatiften hiçbir alacağının bulunmadığını, taraflar arasında hiçbir yazılı ya da sözlü anlaşma bulunmadığını, davacının kooperatiften kesim işini alan şahıslar ile anlaşmış olabileceğini savunarak, davanın reddini ve davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava dışı Orman İşletme Şefliği tarafından kesim, boylama, sürütme ve nakliye işinin davalı kooperatife verildiği, kooperatif tarafından da alınan işin 20 parçaya bölünmek ve kurayla belirlenmek suretiyle 20 üyeye dağıtıldığı, davacının kooperatif üyesi olmadığı ve kura sonucu belirlenen isimler arasında isminin yer almadığı, ancak kooperatif karar defterinden de açıkça anlaşıldığı üzere işi alan üyelerin yapmış oldukları işin .... deposuna nakliyesini ... ile davacının birlikte üstlendikleri, yine .... nolu kooperatif kararında da açıkça belirtildiği üzere davacının nakliye ücretini anlaştığı parsel sahiplerinden istemesi gerekirken doğrudan davalı kooperatife karşı takibe geçtiği ve ücret talep ettiği, oysa davacı ile kooperatif arasında hak ve borç doğuran bir sözleşmenin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine, asıl alacak miktarı üzerinden % 40 oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, navlun ücretinin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının üretimi nakliye hususunda anlaştığı parsel sahiplerinden istemesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddi ile davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir. Ancak, dava dışı Orman İşletme Şefliğinin kesim, boylama, sürütme ve nakliye işini davalı kooperatife verdiği, davalının da üstlenilen işi 20 parsele
bölerek kura yoluyla üyelerine dağıttığı, davalı kooperatif karar defterinden, işi alan üyelerin yaptıkları kesimlerin .... Deposuna nakliyesi için davacı ... ile ... isimli şahısla anlaşıldığı, davalı kooperatifin 20.02.2008 tarih ve 234 sayılı kararında davacının nakliyeci olarak adının yazılı olduğu ve davacının takibe konu ettiği tutara ilişkin nakliye işini yaptığı hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, dava konusu nakliye bedelinden davacıya karşı davalının sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda detayları belirtilen sevk pusulalarından anlaşıldığı kadarıyla davacının davalı kooperatife yaptığı orman nakliyesinden dolayı 13.796,80 TL alacağının tahakkuk ettiği, davacının davalıdan 1.400 TL tahsil ettiğini beyan ettiği dikkate alındığında davacının davalıdan alacağının 12.396,80 TL olarak hesaplandığı ancak davacının asıl alacak talebinin 9.200 TL olması nedeniyle taleple bağlılık kuralı gereği takip tarih itibariyle asıl alacağının 9.200 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Öte yandan, dava dışı Orman İdaresi ile davalı kooperatif arasında akdedilen taşıma şartnamesinin 7. maddesinde, hak edişlerin nakleden iş sahibine ödeneceğinin kararlaştırıldığı, nakliye işini alan iş sahibi olarak davalı kooperatifin göründüğü, nakliyat alındı belgesi ve raporunda istihkak sahibi olarak yine davalı kooperatifin göründüğü, uyuşmazlığa konu taşıma da dahil işi alan ve nakliye dahil istihkaklar adına düzenlenen, nakliye ödemelerini dava dışı idareden tahsil eden ve yine nakliye işini bitirebilmek için ek süre isteyenin de davalı kooperatif olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda, taşıma sözleşmesini dava dışı idare ile akdeden ve nakliye işini alan ve aynı zamanda nakliye ücretlerine ait hak edişleri de idareden tahsil eden davalı kooperatif olduğuna göre, mahkemece bu hususlar nazara alınmadan ve bilirkişi raporuna neden itibar edilmediği karar yerinde yeterince tartışılmadan yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Kabule göre de; mahkemece, davacının icra takibine geçmede haksız ve kötüniyetli olduğu gerekçesiyle asıl alacağın % 40’ı oranında kötüniyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiştir. Ancak, davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için, İİK’nın 67/2. maddesine göre takibin haksız ve kötüniyetle yapılmış olması ve kötüniyetin ayrıca ispatı gerekir. Somut olayda ise, davacının kötüniyetine dair dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de davacı yararına bozulması gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.