Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1020
Karar No: 2013/12789
Karar Tarihi: 03.07.2013

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/1020 Esas 2013/12789 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, bir gazete köşe yazısında kişilik haklarına saldırıldığını ileri sürerek manevi tazminat istemiş. Mahkeme, istemin bir bölümünü kabul etmiş. Ancak davalılar temyiz etmiş. Daire, basın özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya gelmesi durumunda üstün olanın korunması gerektiğini belirtmiş. Daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğunun kabul edileceğini vurgulamış. Dava konusu yazıda ise özle biçim arasındaki dengenin bozulmadığı, söylemlerin sert eleştiri düzeyinde kaldığı belirtilmiş. Yerel mahkemece istemin tümden reddedilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediği için kararın bozulmasına hükmedilmiş.
Kanun Maddeleri: Anayasa'nın 28. maddesi, 5187 sayılı Basın Yasası'nın 1. ve 3. maddeleri, Türk Medeni Kanunu'nun 24 ve 25. maddeleri.
4. Hukuk Dairesi         2013/1020 E.  ,  2013/12789 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 15/12/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/09/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, 23/04/2011 tarihli ..... Gazetesi"nde yayımlanan ve diğer davalı ... tarafından kaleme alınan "...." başlıklı köşe yazısı ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı yan ise istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme, dava konusu yazıda kullanılan bazı ifadeler nedeniyle özle biçim arasındaki dengenin bozulduğu, eleştiri sınırının aşıldığı gerekçesi ile istemin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasasının 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durumda halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır. Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.
    Ne var ki basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanununun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
    Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
    Davaya konu yayında; toplumun ilgisini çeken ve güncel bir konuda, eleştirel değerlendirme yapıldığı, yazının bütünü dikkate alındığında ve yazıda eleştirilen kararın toplumda yarattığı etki göz önünde bulundurulduğunda; özle biçim arasındaki dengenin bozulmadığı, söylemlerin sert eleştiri düzeyinde kaldığı anlaşılmıştır.
    Gerek Dairemizin gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"nin istikrar kazanmış uygulamalarında kamu görevlilerinin kendilerine yönelik sert ve ağır eleştirilere katlanması gerektiği kabul edilmiştir. Davacının da görev ve sıfatı gereği sert eleştirilere katlanması gerekir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle istemin kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/07/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi