10. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/21548 Karar No: 2010/4884 Karar Tarihi: 05.04.2010
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2008/21548 Esas 2010/4884 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2008/21548 E. , 2010/4884 K.
"İçtihat Metni"
......
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan..... izafeten hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı ....... Eylül 1996’ dan Haziran 2005 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak 506 sayılı Yasa kapsamında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece 01.01.2002 ile Haziran 2005 tarihleri arasında davacının her yıl Ocak ile Haziran ve Eylül ile Aralık ayları arasında Kağızman Lisesi’nde 506 sayılı Yasa kapsamında çalıştığının tespitine, 2002 öncesinin hak düşürücü süreye uğradığı gerekçesiyle de bu süreler açısından davanın reddine karar verilmiştir.
506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Mahkemenin, davalı işyerinde gerçekleşen çalışmaların ./.. -2-
Temmuz – Ağustos ayları dışında sürekli olduğuna ilişkin kabulü isabetlidir. Davacının, çalışma sürelerinin bu haliyle, mevsimlik çalışma olarak nitelenmesi ve mevsimlik çalışmanın yıllar itibariyle kesintisiz sürdüğünün kabulü gereklidir. Bu tür çalışma hallerinde, çalışılmayan dönemde hizmet akdi askıda olduğundan hükme esas alınan 5 yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak, mevsimlik çalışmanın sona erdiği yılın sonu esas alınması gerekip, 12.03.2007 dava tarihi itibarıyla çalışma süresinin tespitinde hak düşürücü süre sözkonusu olmadığından, talebe konu bir kısım dönemin hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin kurulan hüküm isabetsiz bulunmuştur. Bu çerçevede, 01.01.2002 tarihinden önceki döneme ilişkin çalışmanın varlığı yönünden de ayrıntılı ve titizlikle araştırma yapılmalı, işverenin ücret ödemesi olduğu hâlde Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin varlığı tespit edildiği takdirde bu hizmetlerin de tespitine karar verilmelidir. Ayrıca kabul edilen süreler yönünden de sürelerin başlangıç ve bitişlerinin sadece ay ve yıl olarak değil; tam tarih olarak belirtilmesi suretiyle hükmün infazında belirsizlik oluşturmayacak şekilde belirlenmesi gereği, göz ardı edilmemelidir.
Mahkemece belirtilen maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 05.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.