Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/630 Esas 2010/1753 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/630
Karar No: 2010/1753

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/630 Esas 2010/1753 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2010/630 E.  ,  2010/1753 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalı aleyhine 19.06.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, tapu kaydında murisi annesi ...’ın “...” yazılan adının ve murisi babası ...’ın “...” yazılan baba adının “ ... ...” olarak düzeltilmesini istemiştir.
    Mahkemece, istemin kısmen kabulü ile dava konusu parselde kayıt maliki olan ...’ın baba adının ... ... olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü davalı idare vekili temyiz etmiştir.
    Mahkemece yargılamanın bitirildiği 06.10.2009 tarihli oturumda oluşturulan kısa kararda “davanın kısmen kabulüne, dava konusu 1095 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 4 ve 5 no"lu bağımsız bölümlerinin tapu maliki ...’ın ... olan baba adının ... ... olarak düzeltilmesine, davacının annesi ...’ya ilişkin istemin reddine ” şeklinde hüküm kurulmuş, sonradan yazılan gerekçeli kararda ise “davanın kabulü ile dava konusu 1095 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 4 ve 5 nolu bağımsız bölümlerinin tapu maliki ...’ın ... olan baba adının ... ... olarak düzeltilmesine” dair hüküm kurulmuş olup gerekçeli kararda davacının annesinin tapu kaydında isminin düzeltilmesine ilişkin istemin reddine dair verilen hüküm yazılmamış bu nedenle tefhim olunan kısa karar ile gerekçeli kararın farklı olduğu görülmüştür. 10.4.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı ile kısa kararla gerekçeli kararın çelişik bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı; bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür.
    Bu itibarla kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olması nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 19.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.