Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/19615
Karar No: 2015/348
Karar Tarihi: 29.01.2015

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/19615 Esas 2015/348 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2014/19615 E.  ,  2015/348 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 159 ada 7 parsel sayılı 225.04 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mirasçıları tespit edilemediğinden ölü olduğu açıklanarak ... adına tespit edilmiş ve tespit 28.04.1977 tarihinde kesinleşerek tescil edilmiştir. Davacı ..., 11.11.2010 tarihli dava dilekçesiyle, taşınmazın murisi ... tarafından ... mirasçılarından zilyetlikle de devralınmak suretiyle satın alındığını, murisin ölümü üzerine mirasçı olarak kendisine ve kardeşine kaldığını, kardeşinin payını da kendisinin devraldığını ileri sürerek tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmekle, davacı vekili tarafından temyiz edilen hüküm Dairemizin 12.5.2014 tarihli ve 2014/3713 Esas-5837 Karar sayılı kararı ile onanmıştır. Bu kez, davacı ... tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Mahkemece; çekişmeli taşınmazın, 28.4.1977 tarihinde kesinleşen tesis kadastrosu ile ... adına kayıtlı olduğu, tapu kaydı maliki olan ..."in bilinen kişi olduğu ve mirasçılarının da davalılar olduğu; çekişmeli taşınmazın tapu kaydının kadastro tespit gününden önceki nedenlere dayanılarak iptalinin istenmesinin mümkün olmadığı gibi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 713/2. maddesindeki “ölmüş” sözcüğünün Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiş olması, uygulamada doğacak sonradan giderilmesi güç ve olanaksız durum ve zararların önlenmesi ve iptal kararının sonuçsuz kalmaması için yürürlüğünün durdurulmasına da karar verilmiş olması nedenleriyle tespitten sonraki zilyetliğe de dayanılamayacak olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin, kadastro tespit gününden önceki zilyetliğe dayanılarak tapu kaydının iptaline karar verilemeyeceğine ilişkin kabulünde 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davacı tarafından aynı zamanda, kadastro sonucu oluşan tapu kaydının da dava tarihine kadar 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 713/2. maddesi uyarınca hukuki değerini kaybettiği iddia edilmiştir. Mahkemece; Anayasa Mahkemesi"nin 17.3.2011 tarihli ve 2009/58 Esas-2011/52 Karar sayılı iptal ve yürürlüğün durdurulması kararları karşısında tapu kaydının hukuki değerini yitirmeyeceği kabul edilerek dava reddedilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 713/2. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiği tarih itibariyle tapu kaydının adına edinme koşullarının oluşacağı taraf yararına hukuki değerini kaybedeceği ve bu şekilde oluşacak olan kazanılmış hakkın korunması gerekeceği hususunda tereddüt etmemek gerekir. Zira, Anayasa Mahkemesi kararları ilke olarak geriye yürümezler. Yasa"nın amir hükmü gereğince, iptal kararından önce ilgili taraf yararına oluşan kazanılmış hakkın da korunması zorunludur. Ne var ki; mahkemenin kadastro tespit gününden sonraki zilyetlik araştırması amacıyla mahallinde yaptığı keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık sözleri hüküm vermeye ve olayı aydınlatmaya yeterli bulunmamaktadır. Aynı şekilde; davacının babası olan ..."den çekişmeli taşınmazın ne şekilde davacı ..."ya kaldığı, hibe edilip edilmediği veya davacının iddia ettiği gibi kardeşinin payını davacıya devredip devretmediği gibi olaylar araştırılarak davacının asli zilyet olup olmadığı ve dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı gibi hususlar netleştirilmeden karar verilmesinde de isabet bulunmamaktadır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; açıklanan hususları aydınlatılabilmesi için tarafların dayandıkları delilleri sorulup saptandıktan ve dosya içine getirildikten sonra mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte; yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarından, kadastro tutanağının edinme sebebinde bildirilen olaylar ile davacının iddiaları da yerel bilirkişi ve tanıklara okunarak, kadastro tespit gününden sonra çekişmeli taşınmazın kim veya kimlerin kullanımında olduğu ve kullanımın ne şekilde sürdürüldüğü, davalıların çekişmeli taşınmaz üzerinde kullanımlarının olup olmadığı, davacı tarafın kullanımlarının kesintiye uğrayıp uğramadığı, uğramışsa neden ve ne şekilde uğradığı; çekişmeli taşınmazın babası ... tarafından davacıya hibe edilip edilmediği, hibe edilmişse ne zaman hibe edildiği, hibe edilmemişse ..."nin ölümünden sonra diğer mirasçı kardeşinin payını davacıya verip vermediği ve bu şekilde çekişmeli taşınmazın dava tarihi itibariyle davacıya ait olup olmadığı ile davacının dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı gibi hususlar sorulup saptanmaya çalışılmalıdır. Gerektiğinde bu hususta diğer mirasçı veya onun mirasçıları da tanık sıfatıyla dinlenilmelidir. Yerel bilirkişi kurulu ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalıdır. Bundan sonra; toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre; davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı ile, kadastro tespiti sonucunda ... adına oluşmuş tapu kaydının hukuki değerini ... mirasçıları veya davacı adına 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 713/2. maddesi uyarınca kaybedip kaybetmediği gibi hususları tartışılarak bir karar verilmelidir. Mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmıştır. Davacı ... vekilinin karar düzeltme itirazlarının açıklanan bu nedenlerle kabulü ile Dairemizin 12.5.2014 tarihli ve 2014/3713 Esas-5837 Karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına ve yerel mahkemenin kararının açıklanın nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının talep halinde düzeltme isteminde bulunana iadesine, 29.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi