Esas No: 2021/14845
Karar No: 2022/1167
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14845 Esas 2022/1167 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/14845 E. , 2022/1167 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Uşak 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/04/2019 tarihli ve 2019/275 esas, 2019/235 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 22/10/2018 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 08/03/2019 tarihli ve 2018/12407 soruşturma, 2019/1206, 2019/1046 sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Uşak 5. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede şüpheli hakkında daha önce Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/1693 soruşturma sayılı dosyasında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, ihlal nedeniyle kamu davası açıldığı, Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/200 esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğinin belirtildiği,
2- Uşak 5. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 15/04/2019 tarihli ve 2019/275 esas, 2019/235 sayılı kararı ile 04/10/2016 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarılması nedeniyle 7201 sayılı Kanun’a aykırı davranıldığı, kesinleşmiş bir erteleme kararının varlığından söz edilemeyeceği, kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle kamu davasının durmasına karar verildiği, kararın 07/05/2019 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
3-İncelemeye esas suçun işlenmesinden önce;
a-) Şüpheli hakkında, 08/01/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturmada Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 04/10/2016 tarihli, 2016/1693 soruşturma, 2016/173 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanunun 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile tedaviye tabi tutulmak suretiyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına, karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu,itiraz süresi ve itiraz merciinin gösterildiği, kararın doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 06/10/2016 tarihinde MERNIS adresinde aynı konutta birlikte oturan kardeşi ... ... imzasına tebliğ edilerek tedbirin infazı için 17/02/2017 tarihinde Uşak Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
b-) Uşak Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 05/07/2017 tarihli yazısı ile, şüphelinin uyarılmasına rağmen yükümlülüklerine uymamakta ısrar etmesi nedeniyle dosyanın kapatıldığının bildirilmesi üzerine, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 19/02/2018 tarihli ve 2016/1693 soruşturma, 2018/606 esas, 2018/483 sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
c-) Yapılan yargılama sonucunda, Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli ve 2018/200 esas, 2019/62 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 19/04/2019 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, açılan davanın durdurulmasına dair Uşak 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/04/2019 tarihli ve 2019/275 esas, 2019/235 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre,
Sanık hakkında, daha önce 08/01/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı kamu davası açıldığı ve yapılan yargılama sonucunda Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli ve 2018/200 esas, 2019/62 sayılı kararı ile sanığın 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hükmün itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
Sanık hakkında bu kez kanun yararına bozma talebine konu olan 22/10/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiası ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, Uşak 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/04/2019 tarihli ve 2019/275 esas, 2019/235 sayılı kararı ile "...sanık hakkında yürütülen yargılama sonucunda kovuşturma yapılması şarta bağlı tutulmuş olup şartın henüz gerçekleşmediği..." gerekçesiyle kamu davasının durmasına karar verildiği anlaşılmış ise de;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesinde, "... soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmü öngörülmüş olup,
Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/200 esas sayılı dosyasında suç tarihinin 08/01/2016, iddianame tarihinin ise 19/02/2018 olduğu, kanun yararına bozma talebine konu olan yargılama konusu ikinci suçun ise iddianamenin tanzim tarihinden sonra 22/10/2018 tarihinde işlenmiş olduğu, bu haliyle kanun yararına bozma talebine konu Uşak 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/04/2019 tarihli ve 2019/275 esas sayılı dosyasındaki suçun yeni bir suç olduğu, Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/200 esas sayılı dosyası ile sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi nedeniyle artık kanun yararına bozma talebine konu olan 22/10/2018 tarihli sonraki suça ilişkin olarak 5237 sayılı Kanun'un 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine engel olacağı gözetilmeden, sanık hakkında davaya devam olunarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Uşak 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/04/2019 tarihli ve 2019/275 esas, 2019/235 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ... hakkında, 22/10/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasında, Uşak 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/04/2019 tarihli ve 2019/275 esas, 2019/235 sayılı kararı ile kamu davasının durmasına karar verilmiştir.
Sanık hakkında, daha önce 08/01/2016 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 04/10/2016 tarihli ve 2016/1693 soruşturma, 2016/173 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun'un 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile tedaviye tabi tutulmak suretiyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına, karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu, itiraz süresi ve itiraz merciinin gösterildiği, kararın doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 06/10/2016 tarihinde MERNIS adresinde aynı konutta birlikte oturan kardeşi ... ... imzasına tebliğ edilerek tedbirin infazı için 17/02/2017 tarihinde Uşak Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, şüphelinin yükümlülüklerine uymamakta ısrar etmesi nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 19/02/2018 tarihli iddianamesi ile Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli ve 2018/200 esas, 2019/62 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 19/04/2019 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Sanık hakkında bu kez kanun yararına bozma istemine konu olan 22/10/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiası ile TCK’nın 191/6. maddesi gereğince doğrudan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, Uşak 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/04/2019 tarihli ve 2019/275 esas, 2019/235 sayılı kararı ile 04/10/2016 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarılması nedeniyle 7201 sayılı Kanun’a aykırı davranıldığı, kesinleşmiş bir erteleme kararının varlığından söz edilemeyeceği, kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle kamu davasının durmasına karar verilmiş ise de;
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesinde; “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” düzenlemesi ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsendiği, tebligatın öncelikle bilinen en son adrese, MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, somut olayda, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca şüphelinin doğrudan MERNİS adresine tebligat çıkarılmasının usule aykırı olduğu, ancak; 04/10/2016 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarılması usulsüz olmakla birlikte tebligatın Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre değil, MERNİS adresinde aynı konutta birlikte oturan kardeşi ... ... imzasına Tebligat Kanunu’nun 16. maddesine göre tebliğ edilmesi karşısında, tebliğ işleminin geçerli olduğu,
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda;
Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/200 esas sayılı dosyasında suç tarihinin 08/01/2016, iddianame tarihinin ise 19/02/2018 olduğu, kanun yararına bozma istemine konu olan yargılama konusu ikinci suçun ise iddianamenin tanzim tarihinden sonra 22/10/2018 tarihinde işlenmiş olduğu, suçun yeni bir suç olduğu, 04/10/2016 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın usulüne uygun şekilde kesinleştiği, şüphelinin yükümlülüklerine uymamakta ısrar etmesi nedeniyle kamu davası açıldığı ve Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/200 esas sayılı dosyası ile sanık hakkında mahkûmiyet kararı verildiği, bu nedenle 22/10/2018 tarihli sonraki suça ilişkin olarak 5237 sayılı Kanun'un 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı da verilemeyeceği anlaşıldığından; yargılamaya devam olunarak sonucuna göre esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden durma kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle; mahkemesince yargılamaya devam olunarak sonucuna göre esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden durma kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Uşak 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/04/2019 tarihli ve 2019/275 esas, 2019/235 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının ( a ) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
09/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.