1. Hukuk Dairesi 2015/7043 E. , 2015/12943 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2013
NUMARASI : 2013/43-2013/490
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, konut sektörünün kârlı bir alan olması sebebi ile bu sektöre yatırım yapmayı planladığını, araştırmalar soncunda çelik ev projesi ile uğraşan dava dışı AKS Anadolu Konut Sanayi A.Ş. firması ile birlikte bu sektöre girmeye karar verdiğini ve anılan şirketle birden çok sözleşmeler yaptığını, sözleşmeler gereğince; yüklenici AKS firmasına aynı zamanda yapılan villaların satış ve pazarlama sorumluluğunun da verildiğini ve bu kapsamda da onların gösterdiği kişileri satış yetkilerini de içerir biçimde vekil tayin ettiğini, AKS firmasının ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan davalı vekil G.. Y.."ın vekalet görevini kötüye kullanarak, 1147 ada 1 parselde yer alan kayden maliki olduğu 4 ve 7 nolu bağımsız bölüm numaralı dubleks meskenlerini 13.07.2007 tarihinde diğer davalıya değerinin çok altında bedellerle satış göstermek suretiyle devrettiğini, sözkonusu satışların gerçek satışlar olmadığını, herhangi bir bedel ödenmediğini, davalı Necdet"in ise AKS Firması ile ticari ilişkisinin olması, taşınmazların bulunduğu çevrede oturması nedeniyle taşınmazların gerçek değerini bilebilecek konumda olduğunu, bu nedenle iyiniyetli olmadığını, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı G.. Y.., savunma getirmemiştir.Davalı N.. A.., dava konusu villaların yer aldığı taşınmazın evveliyatta kendisine ait olup, konut yapım sözleşmesi ile AKS firmasına teslim ettiğini, anılan firmanın taşınmaz üzerine konutları yapıp sahiplerine teslim etmeye başladığını, ancak aralarındaki sözleşme gereğince kendisine ödemesi gereken hasılat paylarını ödemeyince aralarında ihtilaf çıktığını ve taşınmazın devri karşılığında çek ve senet verilmesinin kararlaştırıldığını, 25.12.2006 tarihinde taşınmazı sözkonusu firmaya devrettiğini, satış vaadi sözleşmesinin de aynı gün terkin edildiğini, ancak verilen çek ve senetlerin ödenmemesi üzerine çekişme konusu bağımsız bölümlerin kendisine devredildiğini, yani çekişme konusu yerlerin arsa bedeli olarak verilen yerler olduğunu, taşınmazdaki diğer bölümlerin de satış bedellerinin aynı gösterildiğini ve yine aynı vekil tarafından satışlarının gerçekleştirildiğini, davacının varsa hakkını vekalet hükümleri çerçevesinde araması gerektiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.Davanın kabulüne dair verilen karar, Dairece; ""...Somut olayda, çekişmeli taşınmazların intikaline ilişkin evraklar ile temliki işlemlerin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle yapıldığına ilişkin emsal dosyalardaki evrak ve bilgiler toplanılmış, keşif yapılarak bilirkişilerden rapor alınmış ve taraf tanıkları dinlenerek bunlar üzerinden değerlendirme yapılıp sonuca gidilmiştir. Ne var ki, kayıt maliki davalı Necdet önceki arsa sahibi olup taşınmazını hasılat paylaşımlı konut yapım sözleşmesi uyarınca A.K.S firmasına teslim ettiğini, hasılat payı ödenmeyince aralarında ihtilaf çıktığını tadil sözleşmesi yapılarak çekişme konusu bağımsız bölümlerin kendisine devir ve temlik edildiğini savunduğu, bu hususta ticari defterleri incelenmesini talep ettiği halde bu yönde değerlendirme yapılmamıştır. Diğer taraftan davacı şirketin çekişmeli taşınmazları A.K.S firmasından satın alır iken davalı Necdet ile yapılan sözleşmeden haberdar olup olmadığı, araştırılmadığı gibi davacının hakkını kötüye kullanıp kullanmadığı ve davalıyı zararlandırma kastı ile hareket edip etmediği yönünde değerlendirme ve araştırma da yapılmamıştır. Hal böyle olunca, değinilen ilkeler gözetildiğinde yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu söylenemez. O halde, eksik tahkikat ile yetinilerek davalı Necdet yönünden yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. "" gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.11.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat .................., Avukat ..................... ile temyiz edilen davalı N.. A.. vekili Avukat .....................geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı G.. Y.. gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ................... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak dava konusu bağımsız bölümlerin davalı Necdet"e satıldığının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, buna ilişkin fatura tanzim edildiği, bu durumda taşınmazların vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle devredildiği iddiasının kabulünün mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davalı N.. A.. adına kayıtlı 311 ada 1, 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazların 29.03.2006 tarihinde tevhit edilip bir kısmının yol olarak terkininden sonra kalan 13823,04 m²"lik bölümün 1147 ada 1 nolu parsel olarak tescil edildiği, öte yandan taşınmazlarla ilgili davalı ile dava dışı AKS Anadolu A.Ş. firması arasında 03.03.2006 tarihinde noterde Hasılat Paylaşımlı Konut Yapım Sözleşmesi düzenlenerek bu hususun tapu sicil kaydına şerh edildiği, davalının, daha sonra taşınmazı 25.12.2006 tarihinde AKS Anadolu A.Ş. firmasına satış suretiyle devrettiği, aynı akitle taşınmaz üzerindeki hasılat paylaşımlı konut yapım sözleşmesine ilişkin şerhin de terkin edildiği, anılan firmanın da 31.01.2007 tarihinde taşınmazı davacı firmaya satış suretiyle aktardığı, idari sınır değişikliği ile Mimarsinan Mahalesi, 113 ada 1 parsel numarasını alan dava konusu taşınmazda 19.06.2007 tarihinde kat irtifakı kurularak oluşan bağımsız bölmlerin davacı adına tescil edildiği, çekişmeye konu yapılan 4 ve 7 nolu dubleks meskenleri davalı vekil G.. Y.."ın 13.07.2007 tarihinde her birini 10.000.-TL bedelle aynı akitle davalıya satış suretiyle temlik ettiği, iflas eden dava dışı AKS firmasının ..................... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2007/570 Esas sayılı dosyasından 19.03.2008 tarihinde iflasının açılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.Davacı, yüklenici olan dava dışı AKS firmasının ortaklarından olan davalı vekil Gökhan"ın, vekalet görevini kötüye kulanmak suretiyle dava konusu bağımsız bölümleri davalıya devrettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Ne var ki; dava konusu parsel üzerine yapılacak konutların yapım işini üstlenen dava dışı AKS Anodolu A.Ş. firması ile davacı arasında düzenlenen 31.01.2007 tarihli ""Sözleşme""başlıklı aktin 17. maddesi içeriği ve özellikle bu maddenin a bendinin 2. fıkrasındaki "" Müteahhit bu konutları kendisi alabileceği gibi bu bedelden aşağı olmamak ve tüm pazarlama giderleri kendisine ait olmak üzere üçüncü şahıslara da satmak ile de sorumlu ve yükümlüdür. Bu durumda 3. şahıslara yapılan satışlara ilişkin bedeller (beher konut için 200,000.YTL"nin altında olmamak kaydıyla) arsa sahibinin müteahhide yapması gereken ödemelerden mahsup edilecektir. Müteahhit tarafından daha düşük bir bedelle satıldığının bildirilmesi halinde aradaki fark, müteahhidin cari hesabına borç kaydedilecektir. Arsa sahibinin cari hesap bakiyesinin doğması halinde her ay sonu yapılacak mutabakatı takiben 10 gün içerisinde yüklenici tarafından arsa sahibine ödenecektir"" şeklinde dzenlemeye yerverildiği, öte yandan; davacı firmanın, anılan yüklenici firma ile yaptığı bu sözleşme ile farklı tarihli sözleşmelere dayanarak, müflis AKS firmasından alacaklı olduğunu ileri sürerek 17.03.2009 tarihinde açmış olduğu davasının ....................... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 08.03.2011 tarih, 2009/191 Esas, 2011/90 sayılı kararı ile kısmen kabul edilerek davacının belirlenen toplam 2.847.478,12.-TL alacağının iflas masasına kayıt ve tesciline karar verildiği, anılan kararın, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, sözkonusu dosyadan düzenlenen ve hükme esas alınan Prof. Dr. ......................."ın düzenlemiş olduğu rapor ile eklerine göre, 10.000.-TL satış bedeli üzerinden devredilen ancak 200.000.-TL üzerinden faturalandırılan davaya konu taşınmazların da aralarında bulunduğu bağımsız bölümlerle ilgili olarak davacının fatura tutarlarını yüklenici firma hesabına borç olarak kaydettiğini belirleyerek eldeki davaya konu bağımsız bölümlerin de fatura bedellerini hesaplamaya dahil ederek davacının, AKS firmasından 14.03.2008 tarihi itibariyle toplam 2.847.478,12.TL alacaklı durumda olduğunu belirlediği, davacının belirlenen bu alacağını da kesinleşen mahkeme kararı ile AKS firmasının iflas masasına kayıt ve tescil ettirdiği görülmektedir.Diğer bir söyleyişle; davalı vekilin, davacı ile AKS firması arasında düzenlenen 31.01.2007 tarihli sözleşme kapsamında hareket ettiği, dava konusu bağımsız bölümleri de bu sözleşme hükümleri çerçevesinde davalıya aktardığı, davacının da yine aynı sözleşmenin 17. maddesinin a bendinin ikinci fıkrası uyarınca dava konusu bağımsız bölümlerinin satış bedelini ayrı ayrı 200.000.-TL olarak faturalandırıp, ticari defterlerinde fatura miktarlarını AKS firması hesabına borç olarak kaydettiği bu miktarları da kesinleşmiş mahkeme kararı ile müflis AKS firmasının iflas masasına alacak olarak kayıt ve tescil ettiği tartışmasızdır.O hâlde, vekâlet görevinin kötüye kullanıldığından ve davacının zararlandırıldığından sözedilemeyeceği açık olup, davanın reddi bu gerekçe ve sonucu itibariyle doğrudur.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, 10.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.