Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/3015 Esas 2013/3501 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3015
Karar No: 2013/3501
Karar Tarihi: ...05.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/3015 Esas 2013/3501 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, müflis şirketten işçilik alacağı olan 70.805,69 TL'nin tamamının masaya kaydedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, hesaplanan alacağın 41.452,39 TL olduğunu belirterek, davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve bu miktarın davacı alacağı olarak masaya kaydına hükmetmiştir. Davacı vekilinin temyizi süre yönünden reddedilmiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek karar bozulmuştur. Mahkeme kararında HMK'nın 298. maddesi, HUMK'nun 388. maddesi, HMK'nın 294. maddesi ve HUMK'un 389. maddesi gibi kanun maddelerine atıfta bulunulmuştur.
23. Hukuk Dairesi         2013/3015 E.  ,  2013/3501 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekili ve süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin müflis şirketten olan 70.805,69 TL işçilik alacağının masaya kaydı için yapılan başvurunun ....135,34 TL yönünden kabul edildiğini, kalan miktara ilişkin talebin haksız olarak reddedildiğini ileri sürerek, alacaklarının tümünün masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, alacağın davacı tarafça ispatlanması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının hesaplanan alacağının 41.452,39 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne ve bu miktarın davacı alacağı olarak masaya kaydına karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    ...-Davacı vekilinin temyizi yönünden:
    Mahkemece kayıt kabul talebi hakkında verilen hüküm temyiz eden davacı vekiline ....03.2013 günü tebliğ edildiği halde, temyiz dilekçesi İİK"nun 164. maddesinde öngörülen ... günlük yasal süre geçirildikten sonra 01.04.2013 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/... Esas, 1990/... Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında ... tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    ...-Davalı vekilinin temyizi yönünden:
    a) Tarafların tüm delilleri toplanıp, incelendikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK"nın 298/.... (HUMK"un 388. ) maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hüküm sonucunu HMK"nın 294/.... (HUMK"un 389.) maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada HMK"nın 294/.... (HUMK"un 381/son) fıkra hükmüne dayanılarak zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucu tutanağa geçirilip, tefhim edilmekle, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde, HMK"nın 294/.... (HUMK"un 389.) maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren, tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olarak gerekçeli kararın yazılması zorunludur. Esasen, kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan el çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal
    olanak bulunmamaktadır. HMK"nın 298/.... maddesine göre gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili ya da farklı olması, yargılamanın aleniyetine, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa"nın 141. maddesi ile HMK"nın yukarıda değinilen emredici nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca, anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Somut olayda, 02.....2012 tarihli duruşmada tefhim olunan hükümde, iflas idaresince reddedilen 67.670,35 TL"nin de davacı alacağı olarak kabul edilerek, 70.805,69 TL"nin masaya kayıt ve kabulüne karar verildiği açıklanmıştır. Gerekçeli kararın hüküm kısmında ise masaya kaydedilmesi gereken alacak miktarı, iflas idaresince reddolunan 38.317,05 TL"nin dahil edilmesiyle 41.452,39 TL olarak kabul edilmiştir. Bu şekilde kısa ve gerekçeli karar arasında farklılık ve çelişki yaratılmıştır. Bu durumda, ....04.1992 gün ve 1991/... Esas, 1992/... sayılı ... İçtihatları Birleştirme kararı çerçevesinde, mahkemece, yeni, kısa ve buna uygun gerekçeli karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
    b-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, (...-a) bendinde açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (...-b) bendinde açıklanan nedenle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ....05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.