ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/05/2014 tarih ve 2012/69-2014/129 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalanan emtianın, davalıların sorumluluğunda Hong Kong"dan İstanbul"a deniz yoluyla taşındığını, gemiye tam ve eksiksiz olarak yüklenen emtianın tahliyesinin ardından gümrük müdürlüğü yetkililerince tutulan 24.12.2009 tarihli tutanakta, bir kısım emtianın koliler içerisinde bulunmadığının belirtildiğini, ihbar üzerine müvekkilince hasar bedelinin sigortalısına ödendiğini, bu bedelin tahsili için başlatılan icra takibine davalılar tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek, davalıların itirazlarının iptaline ve icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkili şirketin aracılık yapan forwarder şirket olduğunu ve taşıma yapmadığını, dava konusu taşımada müvekkilinin, taşıyıcı, donatan ya da gemi sahibi gibi bir sıfatının bulunmadığını, hasar ihbarının süresinde yapılmadığını, müvekkilinin üzerine düşen edimi yerine getirerek malları tam ve hasarsız olarak teslim ettiğini, iddia edilen zararın hangi aşamada meydana geldiğinin belli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ... tarafından davacının sigortalısına hitaben düzenlenen fatura içeriğinde navlun ücreti açıklamasının bulunduğu, dolayısıyla anılan davalının navlun sözleşmesinin tarafı olduğu ve taşıyan sıfatını taşıdığı, diğer davalının ise 17.11.2009 tarihli konişmentoda taşıyan sıfatının bulunması nedeniyle sorumluluğunun olduğu, mülga 6762 sayılı TTK"nun 1061.maddesi uyarınca taşıyanın, yükün teslim alınmasından teslim
edilmesine kadar geçen sürede doğacak ziya veya hasardan sorumlu bulunduğu, taşınan yükün hangi tarihte gemiden tahliye edildiğine dair bir bilginin dosyada mevcut bulunmadığı,
gümrük beyannamesinin 22.12.2009, gümrük vergi tahsil alındısının ise 23.12.2009 tarihini taşıdığı, her ne kadar 6762 sayılı TTK"nın 1066. maddesinde öngörülen sürede yapılmış bir ihbar yok ise de 24.12.2009 tarihinde gümrük memuru tarafından da imzalanan tutanakta, eşyaların gümrük işlemlerinin tamamlanıp ambardan teslim alındıktan sonra bir kısım emtianın koliler içerisinde bulunmadığının belirtildiği, gümrük idaresi mülga TTK"nın 1066 maddesi kapsamında yetkili makam olduğundan artık süresinde hasar ihbarında bulunulduğunun kabulünün gerektiği, zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten meydana geldiğinin kanıtlanamadığı, zararın 23.157,80 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın 23.157 TL asıl alacak ve 284.00 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1,200,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 13/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.