Esas No: 2021/14842
Karar No: 2022/1165
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14842 Esas 2022/1165 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan hükümlü olan sanık, cezasını tamamladıktan sonra yasaklanmış haklarını geri almak için talepte bulunmuştur. Ancak, mahkeme bu talebi reddederek yasaklanmış hakkının bulunmadığına hükmetmiştir. Kanun yararına bozma istemi üzerine, Yargıtay 10. Ceza Dairesi, sanığın mahkûmiyet kararında hak yoksunluğu olmamasına rağmen yasaklanmış hakların geri verilmesi talebinde bulunabileceği ve adli sicil arşiv kaydının da bu kavrama dahil olduğu, mahkemelerince yapılacak değerlendirmede cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık sürenin geçmiş olması ve sanığın yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate uygun olması durumunda yasaklanmış hakların geri verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu 13/A maddesi ve Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları ile ilgili düzenlemeler detaylı olarak açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hükümlü ... hakkındaki İstanbul (Kapatılan) 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/02/2020 tarihli ve 2002/252 esas, 2003/168 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Sanık hakkında, 21/08/2002 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma eyleminden dolayı İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının 28/08/2002 tarihli ve 2002/939 esas sayılı iddianamesi ile sanığın 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 403/5-7, 81, 31, 33, 36 ve 40. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2- İstanbul 3 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 13/06/2003 tarihli ve 2002/252 esas, 2003/168 sayılı kararı ile sanığın 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 403/5, 19 ve 59/2. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay ağır hapis ve 181.752.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 29/04/2004 tarihli ve 2003/7429 esas, 2004/05105 sayılı kararı ile hükmün onanmasına karar verilerek kesinleştiği,
3- Hükümlünün İstanbul (kapatılan) 11. Ağır Ceza Mahkemesine dilekçe vererek memnu hakların iadesini talep etmesi üzerine, İstanbul (Kapatılan) 11. Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 13/02/2020 tarihli ve 2002/252 esas, 2003/168 sayılı ek kararı ile; “Mahkememizin (Kapatılan 11. Ağır Ceza Mahkemesi CMK. 250. Maddesi ile Görevli) 2002/252 esas, 2003/168 karar sayılı dosyasında sanık hakkında yerine getirme tarihi olan 17/12/2009 tarihi itibariyle YASAKLANMIŞ HAKKININ BULUNMADIĞININ TESPİTİNE” karar verildiği, ek kararın 10/03/2020 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
4- Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce kanuna aykırılık ihbarında bulunulduğu,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ...’ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 403/5, 19 ve 59/2. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay ağır hapis ve 181.752.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 3 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 13/06/2003 tarihli ve 2002/252 esas, 2003/168 sayılı kararının, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 29/04/2004 tarihli ve 2003/7429 esas, 2004/05105 karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, hükümlünün memnu hakların iadesi talebinde bulunması üzerine, yasaklanmış hakkının bulunmadığının tespitine ilişkin İstanbul (Kapatılan) 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/02/2020 tarihli ve 2002/252 esas, 2003/168 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi. Yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin karara dayanak teşkil eden 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu 13/A maddesinde yer alan, ''5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanunu'nun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması, b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.'' şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, somut olayda sanığın mahkûm olduğu 3 yıl 4 ay ağır hapis cezasının 17/12/2009 tarihinde infaz edildiği ve 17/12/2012 tarihinde 3 yıllık sürenin dolduğu, her ne kadar Mahkemesince verilen kararda hak yoksunluğunun bulunmadığı ve hapis cezasının infaz edilmiş olması gerekçesiyle yasaklanmış hakkının bulunmadığının tespitine karar verilmiş ise de; sanık hakkındaki mahkûmiyet kararında her hangi bir hak yoksunluğu yer almasa da, sanığın mahkûmiyetin doğal neticesi olarak yasaklanan hakların geri verilmesi talebinde bulunabileceği ve hakkındaki adli sicil arşiv kaydının bulunmasının yasaklanmış hak kavramına dahil olduğu, mahkemesince yapılacak değerlendirmede sanığın daha sonra yeni bir suç işleyip işlemediği incelenerek, hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate ulaşılması durumunda yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul (Kapatılan) 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/02/2020 tarihli ve 2002/252 esas, 2003/168 sayılı ek kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-)Konunun Değerlendirilmesi:
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ...’ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 403/5, 19 ve 59/2. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay ağır hapis ve 181.752.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 3 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 13/06/2003 tarihli ve 2002/252 esas, 2003/168 sayılı kararının, Dairemizin 29/04/2004 tarihli ve 2003/7429 esas, 2004/05105 karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini takiben, hükümlünün memnu hakların iadesi talebinde bulunması üzerine, İstanbul (Kapatılan) 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/02/2020 tarihli ve 2002/252 esas, 2003/168 sayılı ek kararı ile, yasaklanmış hakkının bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.
5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu 13/A maddesinde yer alan, ''5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanunu'nun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.'' şeklindeki düzenleme dikkate alındığında,
Somut olayda; sanığın “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan almış olduğu mahkûmiyet kaydının 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 9 ve geçici 2. maddeleri gereğince arşive alınmış olduğu, sanığın mahkûm olduğu cezanın 17/12/2009 tarihinde infaz edildiği, memnu hakların iadesi talebi hakkında kendiliğinden ortadan kalktığının tespitine ilişkin kararın verildiği 13/02/2020 tarihinde 3 yıllık sürenin dolduğu, her ne kadar Mahkemesince verilen kararda hak yoksunluğunun bulunmadığı ve hapis cezasının infaz edilmiş olması gerekçesiyle kendiliğinden ortadan kalktığının tespitine karar verilmiş ise de; sanık hakkındaki mahkûmiyet kararında herhangi bir hak yoksunluğu yer almasa da, sanığın mahkûmiyetin doğal neticesi olarak yasaklanan hakların geri verilmesi talebinde bulunabileceği ve hakkındaki adli sicil arşiv kaydının bulunmasının yasaklanmış hak kavramına dahil olduğu, mahkemesince yapılacak değerlendirmede, cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık sürenin geçmiş olması ve sanığın daha sonra yeni bir suç işleyip işlemediği incelenerek hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate ulaşılması durumunda yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar :
Açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İstanbul (Kapatılan) 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/02/2020 tarihli ve 2002/252 esas, 2003/168 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
09/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.