11. Hukuk Dairesi 2014/15099 E. , 2015/1910 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/02/2014 tarih ve 2013/300-2014/59 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında taşıma sözleşmesinin bulunduğunu, bu sözleşme kapsamında müvekkilinin davalıya taşıma hizmeti verdiğini ancak davalının taşıma ücreti borcunu yerine getirmediğini, bu nedenle davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibi durdurduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında taşıma sözleşmesinin bulunduğunu, bu kapsamda müvekkili tarafından tamiri gerçekleştirilerek taşınmak üzere davacıya teslim edilen 26 adet cep telefonunun alıcısına teslim edilmediğini, davacı tarafça söz konusu telefonların davacı çalışanınca çalındığının müvekkiline bildirildiğini, müvekkili hakkında hukuki yollara başvurulmaması için müvekkilinin, kaybolan telefonların yerine yenilerini alarak telefon sahiplerine ulaştırdığını, buna ilişkin faturanın davacıya tebliğ edildiğini, bu konuda kendisine ihtarname de gönderildiğini, davacının yasal süre geçtikten sonra 9.259,78 TL olan telefon bedellerinin 4.148,00 TL"lik kısmını kabul ettiğini bildirerek faturayı müvekkiline iade ettiğini, yasada öngörülen 8 günlük süre içinde faturaya itiraz edilmediğinden artık faturanın kabul edilmiş sayılacağını, kayıp telefonlar nedeniyle mahsubu gereken miktar gözetildiğinde müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını savunarak, asıl davanın reddini ve davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuş, karşı davada ise söz konusu telefonların bedelinin faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan tahsilini, hüküm altına alınacak miktarın davacı alacağından mahsup edilmesini talep etmiştir.
Davacı karşı davalı, karşı davada taşıma sırasında kaybedilen telefonların ikinci el değerlerinin istenebileceğini savunarak, karşı davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından davalıya taşıma hizmetinin verildiği, taşıma bedellerine ilişkin faturaların davalıya teslim edildiği ve bu faturaların itiraza uğramadığı, bu faturalar çerçevesinde takip tarihi itibariyle davacının 9.898,40 TL alacağının bulunduğu, takip tarihinden önce davalının temerrüde düşürülmediği, dolayısıyla işlemiş faiz talebinin yerinde görülmediği, karşı dava yönünden ise taşınmak üzere davacı karşı davalıya teslim edilen 26 adet cep telefonunun taşıma sırasında kaybedildiği, her ne kadar karşı davacı tarafından bu telefonların yenilerinin bedelleri talep edilmiş ise de kaybolan telefonların kullanılmış telefonlar olmaları ve karşı
davacının, kaybolan telefonların yerine yenilerini teslim etme yükümlülüğü bulunduğu hususunun dosya kapsamından anlaşılamaması karşısında ancak söz konusu telefonların rayiç bedellerinin talep edilebileceği, bunun da 4.890 TL olarak tespit edildiği gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine yaptığı itirazın 9.898,40 TL asıl alacaktan karşı dava yönünden kabul edilen 4.890 TL mahsup edilmek suretiyle 5.008,40 TL üzerinden iptaline, hükmedilen tutarın %40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davalı karşı davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı-karşı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 259,49 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 13/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.