12. Ceza Dairesi 2015/6077 E. , 2016/6824 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
Hüküm : Beraat
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili ve sanıklar müdafii tarafından vekalet ücretine yönelik temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... kendisini vekil ile temsil ettirdiği halde, gerekçeli kararın başlık kısmında sanık müdafii olarak gösterilmemesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
1-Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanıklardan ... ile katılanın olay öncesinde evli iken 2005 yılında boşandıkları, dava sonucunda sanık ...’un katılana yoksulluk nafakasına ödemesine hükmedildiği, katılanın davacı sıfatıyla 2012 yılında sanık ... aleyhine davalı göstermek suretiyle yoksulluk nafakasının artırılması davası açtığı, sanık ...’unda aynı davada nafakanın kaldırılması istemiyle davalı karşı davacı sıfatıyla yer alarak katılanın evlilik dışı üçüncü kişiyle birlikte yaşadığından bahisle karşı dava açtığı, bu davaya , katılanın üçüncü bir kişiyle yanyana olduğu ana ait 10 adet fotoğrafı arkadaşının oğlu olan diğer sanık ...’a çektirerek delil olarak sunduğu olayda,
Sanık ...’in, katılanın üçüncü kişiyle yanyana fotoğraflarını, diğer sanık ...’a çektirerek, bu fotoğrafları, nafakanın kaldırılması dava dosyasına delil olarak vermesi biçimindeki eylemi, TCK"nın 134/1-2. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilebilir ise de, ....Aile Mahkemesinin 2012/260 esas ve 2012/608 karar sayılı ilamında, bahse konu fotoğraflara dayanılarak davacı-karşı davalı olan katılanın nafakanın artırılması davasını reddettiği, davalı-karşı davacı olan sanık ...’un nafakanın kaldırılması davasının kabul edilerek, katılan lehine hükmedilen nafakanın kaldırılmasına karar verildiği, kararın tarafların temyiz etmemesi üzerine 23/08/2012 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; bahse konu fotoğrafları üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, nafakanın kaldırılması davasındaki iddialarını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediği anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş ve tebliğnamede bu nedenle bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin, sübuta ve mahkumiyet istemine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
1-Sanık hakkında beraat kararı verilirken, uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/6 maddesine muhalefet edilmesi,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi gereğince, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
İsabetsiz olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 1. paragrafında yer alan “BERAATLERİNE” ibaresinden önce gelmek üzere, “Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiillerin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu anlaşıldığından, CMK"nın 223/2-a maddesi gereğince, ” ibaresinin eklenmesine, hüküm fıkrasının ikinci parağrafından sonra gelmek üzere hükme, “Kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.500 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanık ...’a verilmesine” cümlesi eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Sanık ...’ın, arkadaşı olan diğer sanık ...’un eski eşi olan katılanın üçüncü bir kişiyle yanyana olduğu ana ait 10 adet fotoğrafı çekerek, diğer sanık ...’a verdiği, bu fotoğrafların sanık ... tarafından, eski eşi olan katılan aleyhine açtığı nafakanın kaldırılması davasına delil olarak sunduğu olayda,
Sanık ...’ın, katılanın üçüncü kişiyle yanyana yürüme anına ilişkin fotoğraflarını, çekme eyleminin TCK"nın 134/1-2. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında kaldığı, sanığın katılan ile diğer sanık ... arasında görülen nafaka davasında taraf olmadığı bu nedenle fiilinin hukuka uygun kabul edilemeyeceği anlaşılmakla, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kabule göre de;
1-Sanık hakkında beraat kararı verilirken, uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/6 maddesine muhalefet edilmesi,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi gereğince, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.