15. Ceza Dairesi 2016/2815 E. , 2018/3351 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık (Değişen suç vasfına göre görevi kötüye kullanmak)
HÜKÜM : TCK’nun 257/1, 43, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeler gereğince mahkumiyet
Görevi kötüye kullanmak suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sağlık ocağında diş hekimi olarak görev yapan sanığın, bazı hastalara hiç tedavi yapmadığı halde yapmış gibi, tedavi yaptığı hastalara da kullanmadığı malzemeleri kullanmış gibi kayıtlara geçirmek suretiyle performans puanını yükselterek döner sermayeden daha fazla pay alarak nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanığın hangi hastaları tedavi etmediği halde etmiş gibi veya hangi malzemeleri kullanmadığı halde kullanmış gibi gösterdiği hususunda net bir araştırma yapılmadığı dikkate alınarak gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanığın belirtilen kurumda hangi tarihler arasında çalıştığının belirlenmesi, çalıştığı döneme ait kayıtların tamamının getirtilerek hangi hastaları tedavi ettiği, bu hastalardan hangilerinin gerçek olduğu, hangilerinin olmadığı ve uygulanan işlemlerden hangilerinin doğru olduğu, fazladan kullanılan malzemelerin ne olduğunun belirlenmesi, ilgili hastaların tamamının çağrılarak ifadelerinin alınması, bu kişilerin hastaneye sevkedilerek uygulanan işlem ile kullanılan malzemelerin uyumlu olup olmadığı, kendilerine gerçekte böyle bir tedavi uygulanıp uygulanmadığı konusunda her bir hasta açısından ayrı ayrı rapor alınması, sanığa atılı suçun nitelikli dolandırıcılık olduğu dikkate alınarak, suçtan zarar gören Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilisinin usulüne uygun olarak duruşmaya çağrılarak, şikayet ve delillerinin sorulması, hukuki değerlendirme yapan ve eksik verilere dayanan bilirkişi raporunun yetersiz olmasının yanısıra usul ve yasaya aykırı olduğu dikkate alınarak, hastalara uygulanan tedaviler, hastane kayıtları ve sanığa yapılan ödemelere ilişkin diğer kayıtların tamamının getirtilerek bütün delillerin toplanmasından sonra içinde sağlık uzmanlarının ve muhasebecilerin bulunduğu bilirkişi kuruluna dosyanın tevdii edilerek, sanığa yapılan ödemeler kapsamında gerçeğe aykırı düzenlenen belge olup olmadığı, gerçekte tedavi olmayan hasta olup olmadığı, hastalara tedavi dışında harcama yapılmış gibi gösterilip gösterilmediği ve bu şekilde kurumun ne kadar zararının olduğu, bu zararın hangi dönemleri kapsadığı hususlarında denetime elverişli rapor alınmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de; sanığın hileli hareketlerle kamu kurumu aleyhine haksız menfaat temin etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği dikkate alınarak, TCK’nın 158/1-e maddesi gereğince mahkumiyeti yerine suç vasfında yanılgıya düşmek suretiyle görevi kötüye kullanmak suçundan hüküm kurularak eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 14/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.