Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkilinin keşideci, davalının lehdar olarak yer aldığı 10.850,00 TL tutarlı bir adet senede dayalı şekilde davalı yanca müvekkili aleyhine girişilen takip sonrasında İcra Hukuk Mahkemesinde imzaya itiraz edildiğini, imzanın müvekkiline ait olmadığı saptanarak takibin durdurulmasına karar verildiği gibi davalı yanca Asliye Ticaret Mahkemesinde müvekkili aleyhine açılan alacak davasının da reddolunduğunu ve bu kararın onandığını belirterek müvekkili aleyhine girişilen takibin iptaliyle bu takipten ötürü davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ve %40 oranındaki tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacı yanca İcra Hukuk Mahkemesinde açılan dava üzerine takibin iptal edildiğini, senetteki imzanın davacıya ait bulunmadığının saptandığını, böylece bu davayı açmakta davacının hukuki yararı bulunmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuş ve %40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece; davacı tarafından icra hukuk mahkemesinde açılan dava sonucu davaya konu senetteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı saptanarak takibin durdurulduğu ve bu kararın temyiz incelemesinden geçerek onandığı gibi, davalı yanca davacı aleyhine açılan alacak davasının Asliye Ticaret Mahkemesinde yapılan yargılanması akabinde verilen red kararının da kesinleştiği, bu durum karşısında davacının menfi tespit davasını açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava bono nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin olup; hukuki dayanığını İİK"nun 72. maddesi hükmü oluşturmaktadır. Somut olayda İcra Hukuk Mahkemesince verilen icra takibinin durdurulması kararı takip hukukuna ilişkin olup, maddi hukuk bakımından davacının menfi tespit davası açmasına engel teşkil etmez. Bu durumda mahkemece davacının menfi tespit davasını açmakta hukuki yararı bulunduğu gözetilerek işin esasına girilip, deliller eksiksiz olarak toplandıktan sonra hep birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.